mədə ağrısı
1ağrısı tutmak — 1) gebe kadının doğum sancıları başlamak 2) hasta bir organ ağrımaya başlamak …
2kalp ağrısı — is. 1) Aşktan doğan üzüntü, yürek ağrısı Ya Rab! Hele kalp ağrılarım durdu diyordum. Y. K. Beyatlı 2) Sıkıntı, keder, yürek ağrısı …
3baş ağrısı — is. Başın ağrıması, başta oluşan rahatsızlık Birleşik Sözler yarım baş ağrısı …
4eski göz ağrısı — is. Eski sevgili, ilk göz ağrısı Niye buraya bu kadar kılıksız, üstelik de bir karış sakallı geldim. Bak eski göz ağrılarına rastlayacakmışız. H. Taner …
5karın ağrısı — is. 1) Karında duyulan ağrı 2) mec. Çekilmeyen, sevilmeyen kimse 3) mec. Adı, niteliği bilinmeyen şey 4) mec. Huzursuzluk, rahatsızlık veren iş, olay veya düşünce Birleşik Sözler ince karın ağrısı …
6yarım baş ağrısı — is., tıp Kusma, mide bulantısı ile görülen, sempatik sinir sistemi dengesinin bozulmasından ileri gelen baş ağrısı, yarımca, migren …
7yürek ağrısı — is., mec. Kalp ağrısı …
8ağrılarda göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı — herkesi en çok ilgilendiren şey kendi derdidir anlamında kullanılan bir söz …
9bel ağrısı — is. Bel çevresinde oluşan ve duyulan ağrı …
10diş ağrısı — is. Diş bölgesinde oluşan hastalıktan meydana gelen ağrı …