konusu

  • 41davalı — sf., huk. 1) Dava edilen (kimse), müddeialeyh 2) Davası olan (kimse) Mübaşir ilk duruşmanın davacı ve davalısını çağırıyordu. A. Kulin 3) Dava konusu olan Bu ev davalıdır …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 42ders dışı — sf. Ders saati ve konusu dışında olan …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 43ders içi — sf. Ders saati ve konusu içinde olan …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 44dinamik analiz — is., ekon. Çözümleme konusu yapılan veya modele dâhil edilen değişkenlerin zaman içindeki değişmelerinin de dikkate alındığı yöntem …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 45disiplin — is., Fr. discipline 1) Sıkı düzen Bu belki de ordu için şart olan disiplin ruhunu bende bulamamış olmalarındandır. R. N. Güntekin 2) Kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 46doğa bilimleri — is., ç. Konusu tabiat, tabiat olayları ve kanunları olan fizik, kimya, gök bilimi, biyoloji vb. bilimler, tabiat bilimleri …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 47dönmek — nsz, er 1) Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek İçeride anahtarın acı bir gıcırtısıyla döndüğünü duydum. Y. Z. Ortaç 2) den, e Geri gelmek, geri gitmek Ertesi gün aynı yoldan Bodrum a döndük. Halikarnas Balıkçısı 3)… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 48fakülte — is., Fr. faculté Bir üniversitenin, öğrenim alanı veya uzmanlık konusu bakımından ayrılmış kollarından her biri Bir ev hizmetçisi azıcık dişini sıkınca çocuğunu fakülteye gönderebiliyor. Ç. Altan Birleşik Sözler eğitim fakültesi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 49güncel — sf. Günün konusu olan, şimdiki, bugünkü (haber, olay vb.), aktüel Güncel olaylar, yorumlarla şaşılacak bir özdeşlik, bir uyum gösterir. N. Cumalı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 50güzelleme — is., ed. 1) Halk edebiyatında konusu aşk olan, lirik bir şiir türü 2) müz. Şen, sevinçli duyguları anlatan türkülerde özel bir ezgi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük