kisma

  • 31kısış — is. Kısma işi Yeşil gözlerini iki ince renk çizgisine çeviren bir kısışla güldü. H. E. Adıvar …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 32kötümser — sf. Her şeyi kötü yanıyla ele alan, her durumu karanlık gören, hep en kötüyü bekleyen, kötüye yorumlayan, karamsar, bedbin, pesimist, iyimser karşıtı Günlerimi neşeli ve hülyalı iki kısma ayıran iki tabiatım, kötümser ve iyimser, iki felsefem… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 33santigrat — is., dı, fiz., Fr. centigrade Suyun buz olma noktasını 0, buharlaşma noktasını 100 sayarak arasını derece olarak adlandıran yüz eşit kısma bölme yoluyla bulunan ısı ölçeği …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 34taksir — is., esk., Ar. taḳṣīr 1) Kısaltma, kısma 2) Kusurda bulunma 3) huk. Dikkatsizlik, tedbirsizlik, meslekte acemilik veya düzene, buyruklara ve talimata uymazlıktan doğan kusurlu olma durumu Elbette bir taksirimiz varmış ki çekiyoruz. Bugünleri de… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 35plikyti — plikyti, plìko, plìkė tr. 1. valyti pilant karštu vandeniu: Kiaulę plikyti Kl4. Ponas vaitas vaitodamas plìkė gaidį raudodamas JD253. Su karštu vandenimi plikyk kojas veršio J. Askaridžių kiaušinėliai naikinami plikant karštu vandeniu sienų… …

    Dictionary of the Lithuanian Language

  • 36taklîl — (A.) [ ﻞﻴﻠﻘﺕ ] 1. azaltma, kısma. 2. azaltılma, kısılma …

    Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • 37BELÂGAT — Hitâbettiği kimselere göre uygun, tam yerinde, düzgün ve hakikatlı güzel söz söyleme san atı. Muktezâ yı hâle mutâbık söz söylemek. * Belâgat, hem düzgün, hem yerinde söz söylemeyi öğreten ilmin de adı olur. Ve maani, beyan, bedi diye üç kısma… …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 38EKVATOR — Fr. Hatt ı istivâ. Dünyayı kuzey ve güney diye müsavi iki yarım küreye ayırarak, ikisinin arasından geçtiği farzedilen çember şeklindeki büyük çizgi. * Yer yuvarlağının tam ortasında farzedilen ve dünyayı iki müsavi kısma ayıran (ve kırk bin… …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 39FELC — Nüzul, inme. Vücudda bir kısmın veya çok kısımların hareket etmekten âciz kalışı. * İki kısma yarılmak. * Küçük nehir. * Fevz, zafer …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 40KAZİYE-İ BEDİHİYYE — Man: Delil ile isbata muhtaç olmaksızın, aklın cezmen hüküm ve tasdik eylediği hüküm. Bu iki kısma ayrılır:1 Kaziye i bedihiyye i akliyye: Aklın hârice danışmayarak ve havassın (hislerin) tavassut ve yardımına muhtaç olmayarak tasdik eylediği… …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük