kesesi
1kesesi elvermemek — bütçesi elverişli olmamak …
2öd kesesi — is., anat. Safra kesesi …
3safra kesesi — is., anat. Karaciğere yapışık, armut biçiminde, safra salgılayan küçük organ, öd kesesi …
4göz kesesi — is., anat. Gözlerin hemen altında derinin ve kasların bozulması sonucu oluşan şişkinlik Gözlerinin altında keseler, torba torba sarkıyor göz keseleri. Z. Selimoğlu …
5hamam kesesi — is. Hamamda kiri çıkarmak için kullanılan kıldan veya kenevirden örülmüş, ele geçirebilen kese …
6hava kesesi — is., anat. 1) Balıkların aşağı ve yukarı inip çıkmalarını sağlayan, hava ile dolup boşalan kese 2) Kuşlarda vücudun çeşitli yerlerinde bulunan ve akciğere bağlı olan boşluklar 3) Birçok böcekte trake boruları üzerinde yer almış olan hava dolu… …
7işitme kesesi — is., anat. Suda yaşayan bazı omurgasız hayvanlardan, işitme taşını içinde bulunduran akışkan sıvılı organ, otosist …
8reçine kesesi — is. Bazı açık tohumlular ile benzerlerinde bulunan ve reçineli maddelerin birikmesine yarayan küçük kese …
9spor kesesi — is., bit. b. Çiçeksiz bitkilerde, içinde sporların bulunduğu küçük kese …
10su kesesi — is., bit. b. Su bitkilerinde içi hava ile dolu bölüm, şişkinlik …