kazara
1kazara — zf., Ar. ḳażāˀ + Far. rā 1) Kaza sonucu, yanlışlıkla, bilmeden, kazaen, ezkaza Kazara çarptım herifçioğluna, koyduğu şeytan minarelerinin üstüne kıçüstü düşüverdi. S. F. Abasıyanık 2) Rastgele, tesadüfen Köşkün kapısından kazara postacı geçse… …
2kazârâ — (A. F.) [ ارﺎﻀﻗ ] tesadüfen …
3KAZARA — f. Kazâ olarak. Rastlayarak …
4kaza ile — kazara Yalnız ortada tef çalan, bunların arasına kaza ile düşmüş gibi. H. E. Adıvar …
5Chasys Draw IES — Developer(s) John Paul Chacha s Lab [1] Stable release 3.66.02 / 5 September 2011; 51 days ago (2011 09 05) Operating system …
6Nepalis in China — 尼泊爾人在中國 Níbó ěr rén zài zhōngguó Araniko Total population 3,500[1] Regions with significant populations …
7ezkaza — zf., esk., Far. ez + Ar. ḳażā Kazara Ezkaza hastalandı mı bir Allahın kulu çıkıp hatırını sormaz. A. İlhan …
8frikik — is., ği, sp., İng. free kick 1) Serbest vuruş 2) argo Giysinin kazara açılmasıyla göğüs veya bacağın görünmesi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller frikik vermek frikik yakalamak …
9idare — is., Ar. idāre 1) Yönetme, yönetim, çekip çevirme 2) Ülke işlerinin yürütülmesi, kamuya ilişkin hizmetlerin bütünü 3) Bir kurum veya kuruluşun yönetildiği yer veya makam Meğer Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanım ın Yurt Bilgisi… …
10kazaen — zf., esk., Ar. ḳażāˀen Kazara …
- 1
- 2