kaynatılmış su
1helme dökmek — kaynatılmış taneler koyulaşmak …
2gölle — kaynatılmış buğday …
3MUGALLÎ — (Galeyân. dan) İyice kaynatılmış. * Ihlamur, papatya gibi çiçeklerin kaynatılmış suyu …
4bandırma — is. 1) Bandırmak işi 2) İpe dizilmiş ceviz, badem vb.nin, nişasta ile kaynatılmış üzüm suyuna veya başka bir tatlıya batırılmasıyla yapılan sucuk 3) Kurutulacak üzümün güneşe serilmeden önce içine batırıldığı potaslı suyun konulduğu kap …
5et suyu — is. İçinde et kaynatılmış su Bana et suyu getiren madam elinde bir bohça ile girdi. A. Gündüz …
6hazırlop — sf. 1) Başkası tarafından hazırlanmış, sağlanmış, emeksiz, külfetsiz Onlar da bu hazırlop klişeleri kullanmak fırsatını buluncaya kadar susacaklardır. B. R. Eyuboğlu 2) Sarısı katılaşacak derecede kaynatılmış (yumurta) …
7hedik — is., ği, hlk. Kaynatılmış buğday, bulgur, mısır vb. şeyler …
8kola — 1. is., İt. colla 1) Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta 2) Kâğıt veya bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı 3) Kolalama Zaten bu devirde kola, ütü bir evin baş işlerindendir. R. H. Karay 2. is., bit.… …
9lop yumurta — is. Suda çok kaynatılmış kabuklu yumurta, katı yumurta …
10susam helvası — is. Kaynatılmış ağdalı şekerden yapılan ve susama bulanan bir tür tatlı …
- 1
- 2