katı yürekli
1katı yürekli — sf. Acıması olmayan, acımasız (kimse), katı kalpli …
2katı — 1. sf. 1) Sert, yumuşak karşıtı Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu. F. R. Atay 2) mec. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim Katı yürekli. Katı davranış. 3) mec. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı… …
3yürekli — sf. Tehlikeyi korkusuzca karşılayan, hiçbir şeyden korkusu olmayan, gözü pek, babayiğit, koçak, cesaretli, cesur, cüretkâr Fakat onlar da aralarında hiçbir delikanlıyı ona eş olabilecek kadar yürekli bulmuyorlardı. H. E. Adıvar Birleşik Sözler… …
4katı kalpli — sf. Katı yürekli (kimse) …
5katı yüreklilik — is., ği Katı yürekli olma durumu …
6taş yürekli — sf. Katı yürekli, acımasız, taş kalpli Ana leyleklerin hepsi böyle taş yürekli mi olurlar? H. Taner …
7acımasız — sf. 1) Acıma duygusu olmayan, katı yürekli, merhametsiz 2) zf. Acıma duygusu olmadan, merhametsizce Bomboş, acımasız bakan gözler, sert ince dudaklı ağız... N. Cumalı …
8cellat — is., dı, Ar. cellād 1) Ölüm cezasına çarptırılanları öldürmekle görevli olan kimse 2) sf., mec. Acımasız, katı yürekli, kolaylıkla suç işleyen, zalim Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller cellat gibi …
9duygusuz — sf. 1) Duygusu, duyarlığı olmayan, hissiz Alığa döndüm, bir çuval pamuk kadar duygusuzum. A. Gündüz 2) Katı yürekli, umursamaz, hissiz Sakin hatta donuk, bütün durumlarda duygusuz görünür o... T. Buğra …
10gaddar — sf., Ar. ġaddār Acıması olmayan, başkalarına haksızlık eden, merhametsiz, katı yürekli, insafsız davranan, kıyıcı Onu sevenler, farkında olmadan acı, insafsız ve gaddar bir sevginin zindanı içinde eziyor, sıkıyor, boğuyorlardı. S. Ayverdi Atasözü …