karşıdan

  • 1karşıdan karşıya — zf. 1) Bir yandan öbür yana 2) Karışmaz görünerek, uzaktan …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 2karşıdan gelir güvecimin, şık şık eder eyerciğim — damadını seven kişi için damadını öven …

    Beypazari ağzindan sözcükler

  • 3annaçtan — karşıdan …

    Beypazari ağzindan sözcükler

  • 4geçici — sf. 1) Çok sürmeyen Bunu evvela gençliğe mahsus geçici bir heves zannettim. P. Safa 2) Kısa ve belli bir süre için olan, muvakkat, palyatif, kalıcı karşıtı Eğer yazmaktan para ve ün gibi iki geçici kıymet ve zevk elde edemezsem acaba yazı yazar… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 5karşı — is. 1) Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. H. E. Adıvar 2) Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık,… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 6mendilli — sf. Mendili olan Mendilli eliyle karşıdan el kol işaretlerine başladı. N. Cumalı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 7neden sonra — zf. 1) Aradan bir hayli zaman geçince O adamın neden sonra ismini öğrendiler. Y. K. Beyatlı 2) İş işten geçtikten sonra Şu karşıdan gelen dilber / Gelir amma neden sonra Âşık Ömer …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 8öpmek — i, den, er Sevgi, saygı, bağlılık, teşekkür belirtmek amacıya dudaklarını bir şeye veya birine değdirmek Prenses karşıdan gelip yanağımı öptü. A. Gündüz Birleşik Sözler elöpen Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller öp babanın elini öperken ısırmak… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 9penaltı — is., sp., İng. penalty 1) Futbol ve hentbolda ceza alanı içinde yapılan kural dışı bir hareket sebebiyle yalnız kalecinin koruduğu kaleye ortadan ve tam karşıdan yapılan atış, ceza atışı, ceza vuruşu En tutulmaz penaltıları çeler ama bazen de… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 10refüj — is., Fr. refuge Taşıt trafiğinin yoğun olduğu yollarda yayaların karşıdan karşıya geçmesi için yolun ortasında düzenlenmiş kaldırım, orta kaldırım …

    Çağatay Osmanlı Sözlük