kapılmak
91aklı çıkmak — sonucun kötü olacağını düşünerek korkuya kapılmak Para harcayacak diye aklı çıkıyor …
92başına kan çıkmak — öfkelenmek, hiddete kapılmak, kontrolünü yitirmek Bizim merkez memuru celallidir, başına çabuk kan çıkar, hatırınızı kıracak şeyler yapar. P. Safa …
93nevmîd — (F.) [ ﺪﻴﻡﻮﻥ ] umutsuz. ♦ nevmîd etmek umutsuzluğa düşürmek. ♦ nevmîd olmak umutsuzluğa kapılmak …
94zâhib olmak — 1. gitmek. 2. sanıya kapılmak …
95kapınmak — yağma eder görünmek; hastalığa kapılmak, yakalanmak II, 154 …
96TEKELLÜF — Kendi isteğiyle külfete girmek, bir zorluğa katlanmak. * Gösterişe kapılmak. Özenmek. * Yapmacık hâl ve hareket. Zoraki hareket.(Üstadımız, tekellüf ve taazzumdan aslâ hoşlanmaz ve talebelerinin dahi tekellüf kaydından âzâde olmalarını emreder.… …
97İSTİGRAK — Gark olmak, dalmak. * Dalgınlık. * Ist: Seraba kapılmak. Manevî bir hal ile hayret ve taaccübden bayılmak derecesine gelmek. * Tas: Dalgınlıkla, zihni bütün bütün meşgul olmak. Aşk ı İlâhî ile dünyayı unutup kendinden geçmek. * Gr: El harf i ta… …