küçük tepe
1NİBAL — Küçük tepe. * (Nebl. C.) Oklar …
2höyük — is., ğü 1) Tarih boyunca türlü nedenlerle yıkılan yerleşme bölgelerinde, yıkıntıların üst üste birikmesiyle oluşan ve çoğu kez içinde yapı kalıntılarının gömülü bulunduğu yayvan tepe 2) Toprak yığını, küçük tepe …
3kurgan — is. 1) İlk Çağda mezar üzerine toprak yığılarak yapılan küçük tepe 2) Tepe biçiminde mezar, höyük …
4tümsek — is., ği 1) Küçük tepe, tüm (II), tümbek Sazlarla, kamışlarla örtülü bir tümseği atladım. Kıyıdayım. O. V. Kanık 2) Çıkıntılı yer, kabarıklık, şişkinlik Bu uzun hayalden birdenbire önümde bir tümsek beni uyandırdı. H. E. Adıvar …
5HUŞ'A — Alçak küçük tepe …
6KAR — (C.: Kur Kirân) Zift, kara boya. * Deve. Dağ keçisi. * Ses çıkmasın diye ayağın kenarıyla yürümek. * Küçük tepe. * Kara taşlı yer. * Kara büyük ta …
7PERENDEK — f. Küçük tepe …
8ZARİB — (C.: Zırâb) Bir ucu keskin yerli taş. * Küçük tepe …
9engebe — engel, mani, küçük tepe veya tümsek …
10algun — tepe, tel, küçük dağ …