kömür

  • 71bitüm — is., jeol., Fr. bitume 1) Keskin bir koku, alev ve koyu duman çıkararak yanan, karbon ve hidrojen bakımından çok zengin doğal yakıt maddelerinin genel adı, yer sakızı 2) Yol kaplamasında, kâğıt ve çatıların su geçirmez duruma getirilmesinde,… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 72cüruf — is., kim., Ar. curūf 1) Erime durumundaki madenlerin yüzeyinde toplanan madde, demir boku, dışık Fabrikalar da bütün asitlerini, cüruflarını, pisliklerini denize döküyorlar. H. Taner 2) Kaloriferlerden çıkan yanmış kömür artığı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 73çarpmak — e, ar 1) Hızla değmek, vurmak Ahmet şaşkınlığından bir kestane yığınına çarptı, canı acıyordu. S. F. Abasıyanık 2) nsz Etkisiyle birdenbire hasta etmek Güneş çarpmak. Kömür çarpmak. 3) i Varlığına inanılan bir gücün öfkesine uğramak Yeşildirek te …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 74çıtır çıtır — is. 1) Kömür ve odun yanarken, ince tahta çubuklar vb. kırılırken, gevrek bir şey yenilirken çıkan ses 2) sf. Çok taze, gevrek Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller çıtır çıtır etmek çıtır çıtır konuşmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 75dinamit lokumu — is. Kömür tozu, kil vb. maddelere emdirilmiş dinamit …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 76elektrik yayı — is., fiz. Birbirine değmeyen iki kömür çubuk arasında elektrik akımı sırasında oluşan yay biçimindeki ışık …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 77elleme — is. 1) Ellemek işi Kuş yuvasındaki yumurtayı ellemeye gelmez. N. Cumalı 2) sf., hlk. Elle seçilmiş, iyi Elleme kömür …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 78fayrap — is., bı, İng. fire up 1) Bir istim kazanının, istim oluşturacak biçimdeki yanar durumu 2) argo Herhangi bir şeyi veya işi hızlandırma 3) argo Kapı, pencere, giysi vb.ni açma, çıkarma 4) ünl. Gemilerde ateşçiye ateşi harlandırmak için verilen… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 79gitmek — e, der 1) Bir yere doğru yönelmek 2) den Bir yerden veya bir işten ayrılmak 3) Çıkmak, ulaşmak Bu yol nereye gider? 4) Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak Her gün çalışmaya gidiyor. 5) nsz Sürmek, devam etmek Ama böyle… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 80grizu — is., kim., Fr. grisou Normal sıcaklık ve basınçta kömür ocaklarında açığa çıkan ve büyük bölümü saf metandan oluşan, kolayca tutuşabilen gaz Grizu patlamasını önlemek için lambaların alevi ince tel örgü içine alınır. Birleşik Sözler grizumetre… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük