kânûn
61alahilaf'ül-kanun — alâhilâf ül kanun kanun hilafına; yasaya aykırı olarak …
62ilk kânun — is., esk., T. ilk + Ar. kānūn Aralık …
63son kânun — is., esk. Ocak, kânunusani …
64Gjakmarrja — Kanun (droit) Pour les articles homonymes, voir Kanun. Religion religions abrahamiques : judaïsme · christianisme …
65Qanun — Kanun Das Kanun (arabisch قانون, DMG qānūn) ist eine Form der Zither, die im Orient beheimatet ist. Sie wird deshalb auch als Orientalische Zither bezeichnet. Das Kanun ist seit dem 10. Jahrhundert bekannt. Erste Abbildungen eines Kanun finden… …
66MUKANNEN — (Kanun. dan) Muntazam. Tertibli. * Kanun ile vâcib ve mukarrer olan. * Zaman ve miktarı hiç şaşmayan. Tertibe dahil olarak kararlaşmış olan …
67MUKANNİN — Kanun yapan. İntizama koyan. Kanun tertib ve ihdas edici olan …
68TAKNİN — (Kanun. dan) Kanun koyma …
69yürürlükte olmak — kanun, karar, iş yapılmakta, uygulanmakta olmak …
70FEVKALKANUN — Kanun üstü. Kanunun kabul etmediği. Kanunun karışmadığı …