iyice

  • 31hava kararmak — 1) güneşin batmasıyla ortalık kararmak Hava iyice kararmış, caddenin bütün elektrikleri yanmıştı. P. Safa 2) gökyüzü iyice bulutlanmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 32çinüştürüksemek — canı cinüştürük istemek I, 280 iyice, büsbütün. II I, 357 § çiñ tolu; iyice dolu, büsbütün dolu III, 357 leğen ve benzeri şeylerin çıkardığı ses III, 370bkz: çıñ yag I, 323 …

    Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • 33Counter-Guerrilla — Seal of the Office of Defense Cooperation, Turkey. The 13 stars represent the original 13 US states, and indicate a United States Department of Defense organization (see seal).[1] Counter Guerrilla (Turkish: kontrgerilla) is the Turkish branch of …

    Wikipedia

  • 34açmalık — is., ğı Kiri çıkarmak veya eşyayı iyice temizlemek için kullanılan her türlü madde …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 35adamakıllı — zf. Gereğinden çok, iyice Dün akşam benden yediği zılgıttan adamakıllı afallamış görünüyordu. R. N. Güntekin …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 36ahlat — 1. is., bit. b. 1) Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster) 2) bit. b. Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi 3) argo Kaba adam, yol iz bilmez… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 37aktarmak — i, e 1) Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek 2) i Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek 3) den, e Bir dilden başka bir dile çevirmek, tercüme etmek 4) Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak 5) Toprağı altı üstüne… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 38araştırmak — i 1) Birini veya bir şeyi bulmak için bir yeri gözden geçirmek Odayı iyice araştırdım ama aradığımı bulamadım. 2) Bir gerçeği ortaya çıkarmak için aramalarda bulunmak, sormak, soruşturmak 3) Bilimde ve sanatta yöntemli çalışmalar yapmak Türk… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 39arkalık — is., ğı 1) Sırt dayamaya yarayan yer Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı. T. Buğra 2) Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, arkalıç 3) esk. Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir tür kısa… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 40aydınlatmak — i 1) Karanlığı giderip görünür duruma getirmek Işık yüzüne tam tepeden düşüyor ve onu iyice aydınlatıyordu. T. Buğra 2) mec. Bir sorun üzerine bilgi vermek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük