iyice
21MÜBHEM — İyice belli olmayan. Mutlak âşikâr olmayan. Belirsiz. Gizli …
22MÜCERREBÂT-I YAKÎNİYYE — İyice edinilmiş tecrübeler …
23TEEMMÜL — İyice, etraflıca düşünmek. Derin derin düşünmek.(Evet, aklı bozulmayan bir şahıs, teemmülü neticesinde anlar ki: Meselâ: Bal arısını pek çok şeylere fihriste yapan ve kitab ı kâinatın ekser mesâilini insanın mahiyetinde yazan ve incir nüvesinde… …
24İNZAC — İyice pişirip kıvamını buldurma …
25girmek — e, er 1) Dışarıdan içeriye geçmek İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamıştı. H. Taner 2) Sığmak Elim bu eldivene girmiyor. 3) Katılmak, iltihak etmek Bugün edebiyat imtihanına girdim. Y. Z. Ortaç 4) Almak, fethetmek Ordularımız İstanbul… …
26güpegündüz — zf. Ortalık iyice aydınlıkken, iyice gündüzken, dalgündüz O gün güpegündüz İstanbul un üstünde düşman tayyareleri dolaştılar. Y. K. Beyatlı …
27sıkı — sf. 1) Dar Sıkı bir kemer. 2) İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan Sıkı bir denk. 3) Zorlu, güçlü ve etkili En sıkı ve katı bir merkeziyet sistemi, bugün diğer faaliyet merkezlerini bloke edebilir. B. Felek 4) Dikkatli, titiz… …
28yapışmak — nsz 1) Yapışıcı olan veya yapışkan bir maddeye bulanmış olan bir şey ayrılmayacak bir biçimde bir yere tutunup kalmak Zarfın iyice yapışıp yapışmadığına o kadar dikkat etti ki... S. F. Abasıyanık 2) e İyice yaklaşmak, sokulup değmek Geri geri… …
29yerleşmek — e 1) Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak Bu taş buraya adamakıllı yerleşmiş. 2) Yer bulup oturmak Arabaya, birbirine sıkışarak yerleştiler. S. F. Abasıyanık 3) Çalışmak üzere bir iş yerine başlamak Oğlu bankaya yerleşmiş. 4) Bir yerde… …
30kök salmak — 1) iyice tutunmak, sağlamlaşmak, yayılmak, köklenmek Benliğe kök salan gönül bağlarını kim tarif edebilir? H. E. Adıvar 2) bir yere iyice yerleşmek …