iyi niyet
1iyi niyet — is. Herhangi bir kimse veya konuda hiçbir kötü düşünce beslememe, hüsnüniyet Bu gibi durumlarda, bütün iyi niyetine rağmen başka türlü harekete imkân bulamıyordum. Y. K. Karaosmanoğlu …
2iyi — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. F. R. Atay 2) Bol, yararlı, kazançlı İyi yağmur yağdı. 3) Çok İyi para kazandı. 4) Uğurlu, hayırlı, iyilik… …
3niyet — is., Ar. niyyet 1) Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat Niyeti ilk önüne gelen telefonlu dükkâna dalmaktı. H. Taner 2) Fal gibi kullanılmak amacıyla içine mâni yazılıp katlanmış veya şekerlere sarılmış kâğıt parçası 3) din b. Namaz… …
4iyi niyetli — sf. İyi niyet sahibi …
5HÜSN-Ü NİYET — (Hüsn i niyet) İyi niyet. Temiz kalblilik …
6hüsnüzan etmek — iyi niyet beslemek …
7enayiliğine doyma! — iyi niyet sonucu yaptığı bir davranış sonunda zarar gören kimseye söylenen bir söz …
8hüsnüniyet — is., Ar. ḥusn + niyyet Herhangi bir kimse veya konuda hiçbir kötü düşünce beslememe, temiz yüreklilik, iyi dilek, iyi niyet Fakat Müfit te buna inanacak kadar hüsnüniyet kalmamıştı. P. Safa …
9hüsnüzan — is., nnı, Ar. ḥusn + ẓann İyi niyet Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hüsnüzan etmek …
10kuşku — is. 1) Bir olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan kararsızlık, kuruntu, işkil, şüphe, acaba Bütün bunlar hatırlanınca onun zaten bilinen ve kabul edilen samimiyeti kuşku konusu yapılmazdı. T. Buğra 2) ruh b. Başkalarının iyi… …
- 1
- 2