Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

iyi

  • 1 к счастью

    iyi ki

    Русско-турецкий словарь > к счастью

  • 2 хороший

    iyi [ий'и]

    Русско-турецкий разговорник > хороший

  • 3 хорошо

    iyi
    * * *
    1) iyi, güzel; yakından

    хорошо́ па́хнуть — kokusu güzel olmak

    хорошо́ учи́ться — iyi okumak

    хорошо́ зараба́тывать — dolgun ücret almak; iyi para kazanmak

    он хорошо́ зна́ет э́ту пробле́му — bu sorunu yakından biliyor

    худо́жники, кото́рых он хорошо́ зна́ет / знал — yakından tanık olduğu ressamlar

    дела́ иду́т хорошо́ — işler iyi gidiyor

    ты хорошо́ сде́лал, что пришёл — iyi ettin de geldin

    больно́й чу́вствует себя́ дово́льно хорошо́ — hasta iyicedir

    он хорошо́ оде́т, не просту́дится — sırtı pektir, soğuk almaz

    2) в соч., → сущ., с, нескл. ( отметка) iyi

    по фи́зике он получи́л "хорошо́" — fizikten iyi aldı

    3) безл., → сказ. iyi(dir), güzeldir

    вот как хорошо́! — ne güzel!

    о́чень хорошо́! — çok güzel! mükemmel!

    э́то хорошо́! — orası iyi

    вот и хорошо́! — iyi ya işte!

    здесь о́чень хорошо́ — burası çok güzel

    здесь нам о́чень хорошо́ — burada çok rahatız

    там ему́ бы́ло о́чень хорошо́ — orada çok rahat etti

    хорошо́, е́сли он придёт во́время — vaktinde gelse iyi (olur)

    хорошо́, что ты прие́хал — geldiğin iyi oldu

    хорошо́, что бы́ло па́смурно — iyi ki / Allah'tan hava bulutluydu

    хорошо́, что ты напо́мнил — iyi ki hatırlattın

    4) частица (да, ладно) peki, pekalâ, olur

    хорошо́, сде́лаю — peki, yaparım

    хорошо́, хорошо́, об э́том поговори́м по́сле — pekalâ, pekalâ: onu sonra konuşuruz

    5) вводн. сл. pekalâ, haydi

    хорошо́, но куда́ ты дел де́ньги? — pekalâ, ya parayı ne yaptın?

    ••

    хорошо́ бы пошёл дождь — keşke yağmur yağsa

    хорошо́ бы (нам) пое́сть — karnımızı doyursak

    Русско-турецкий словарь > хорошо

  • 4 добрый

    iyi,
    iyi kalpli; hayırlı
    * * *
    1) iyi, iyi kalpli

    у неё до́брое се́рдце — iyi kalpli bir kadındır

    вы о́чень до́бры́ ко мне — çok iyisiniz, hüsnü teveccühünüz

    2) врз iyi, hayırlı; kıyak

    до́брые изве́стия — iyi / hayırlı haberler

    до́брое и́мя — iyi ad

    до́брое наме́рение — iyi niyet

    спаси́бо вам за до́брые пожела́ния — iyi dilekleriniz için teşekkür ederim

    сде́лай до́брое де́ло,... — bir iyilik / hayır et de...

    он сде́лал нам мно́го до́брого — onun çok iyiliğini gördük

    до́брый конь — kıyak bir at

    3) разг.

    до́брых три часа́ — üç saate yakın

    до́брая полови́на зри́телей — seyircilerin neredeyse yarısı

    ••

    до́брый день! — iyi günler!

    до́брое у́тро! — günaydın! hayırlı sabahlar!; sabahlar hayrolsun!

    до́брый ве́чер! — iyi akşamlar!; akşamlar hayrolsun!

    до́брой но́чи! — iyi geceler!

    бу́дьте до́бры́ — lütfen

    в до́брый час! — haydi hayırlısı!

    люди до́брой во́ли — iyi niyet adamları

    Русско-турецкий словарь > добрый

  • 5 хороший

    iyi,
    güzel; yakışıklı
    * * *
    1) врз iyi; güzel

    хоро́ший челове́к — iyi adam / insan

    хоро́ший отве́т — iyi bir cevap

    хоро́шая мысль — iyi fikir

    хоро́шая но́вость / весть — iyi haber

    хоро́ший дом — iyi / adamakıllı bir ev

    хоро́шие ви́на — iyi / kaliteli şaraplar

    хоро́шая зарпла́та — dolgun ücret / maaş

    он зарабо́тал хоро́шие де́ньги — iyi para kazandı

    э́то - хоро́шее нача́ло — bu olumlu bir başlangıçtır

    хоро́ший друг — yakın dost

    он мой хоро́ший знако́мый — onu yakından tanırım

    вы́пал хоро́ший дождь — iyi yağmur yağdı

    э́то пальто́ мне хорошо́ — bu palto bana iyi geldi

    они́ в хоро́ших отноше́ниях — araları iyidir

    хоро́шая по́рция моро́женого — bol bir porsiyon dondurma

    кака́я хоро́шая ночь! — ne güzel bir gece!

    2) в соч., тк. кратк. ф., разг.

    хоро́ш друг! — bir de buna dost denirmiş! aşkolsun dostluğuna!

    ты то́же хоро́ш! — sen de az değilsin ama!

    он уже́ хоро́ш (о пьяном)tam oldu artık

    3) тк. кратк. ф. ( красивый) güzel; yakışıklı ( о мужчине)

    она́ хоро́ша́ собо́й — kız / kadın çok güzeldir

    4) (хоро́шее) → сущ., с iyi, iyilik

    он сде́лал нам мно́го хоро́шего — bize çok iyiliği dokundu

    отлича́ть хоро́шеё от дурно́го — iyiyi kötüden ayırmak

    ••

    всего́ хоро́шего! — iyi günler! devletle! selametle!

    Русско-турецкий словарь > хороший

  • 6 благой

    iyi,
    hayırlı
    * * *
    I уст.
    hayırlı, iyi

    благо́е де́ло — hayırlı / sevaplı iş, sevap (-)

    благое наме́рение — iyi niyet

    э́то всего́ лишь / не бо́лее чем благи́е пожела́ния — bu, iyi niyetli bir istem olmaktan ileri gitmiyor

    II в соч.

    крича́ть благи́м ма́том — avazı çıktığı kadar bağırmak

    Русско-турецкий словарь > благой

  • 7 дружный

    iyi geçinen; uyumlu
    * * *

    дру́жная семья́ — üyeleri birbiriyle iyi geçinen bir aile

    дру́жная рабо́та всего́ коллекти́ва — tüm topluluğun uyumlu çalışmaları

    дру́жными уси́лиями — ortaklaşa çabalarla; elbirliğiyle

    предложе́ние бы́ло встре́чено дру́жными аплодисме́нтами — öneri bulunanların / salondakilerin hepsi tarafından alkışlandı

    3) в соч.

    дру́жные всхо́ды — (pek kısa sürede) sürüvermiş ekinler

    Русско-турецкий словарь > дружный

  • 8 продуманный

    iyi / etraflıca düşünülmüş; hesaplı

    проду́манный шаг — hesaplı bir adım

    хорошо́ проду́манное предложе́ние — iyi düşünülmüş bir öneri

    хорошо́ проду́манная ложь — iyi uydurulmuş bir yalan

    Русско-турецкий словарь > продуманный

  • 9 вылечивать

    iyi etmek,
    iyileştirmek
    * * *
    несов.; сов. - вы́лечить
    iyi etmek; iyileştirmek

    Русско-турецкий словарь > вылечивать

  • 10 вылечиваться

    iyi olmak,
    iyileşmek
    * * *
    несов.; сов. - вы́лечиться
    iyi olmak; iyileşmek

    Русско-турецкий словарь > вылечиваться

  • 11 добродушный

    iyi kalpli
    * * *

    Русско-турецкий словарь > добродушный

  • 12 заживать

    iyi olmak
    * * *
    несов.; сов. - зажи́ть
    iyi olmak; kapanmak; et bağlamak ( о ране)

    Русско-турецкий словарь > заживать

  • 13 заживлять

    iyi etmek
    * * *
    несов.; сов. - заживи́ть

    Русско-турецкий словарь > заживлять

  • 14 залечивать

    iyi etmek
    * * *
    несов.; сов. - залечи́ть
    2) разг. tedavi ede ede canını çıkarmak
    ••

    залечи́ть ра́ны, нанесённые войно́й — savaşın açtığı yaraları sarmak

    залечи́ть серде́чную ра́ну — gönül yarasını tamir etmek

    Русско-турецкий словарь > залечивать

  • 15 ладиться

    iyi yürümek
    * * *
    ( о деле) iyi yürümek

    у него́ никака́я рабо́та не ла́дится — hangi işe el atsa beceremiyor

    жизнь у них ника́к не ла́дится — bir türlü geçinemiyorlar

    Русско-турецкий словарь > ладиться

  • 16 упекать

    iyi pişirmek
    * * *
    несов.; сов. - упе́чь
    1) разг. iyi pişirmek
    2) прост. atmak; tıkmak

    упе́чь кого-л. в тюрьму́ — cezaevine / hapse tıkmak

    его́ опя́ть упекли́ (посадили в тюрьму)onu yine içeriye tıktılar

    Русско-турецкий словарь > упекать

  • 17 добросердечный

    Русско-турецкий словарь > добросердечный

  • 18 красноречивый

    iyi konuşan
    * * *
    1) belagatli; beliğ
    2) перен. anlamlı; manalı ( многозначительный)

    Русско-турецкий словарь > красноречивый

  • 19 мягкосердечный

    Русско-турецкий словарь > мягкосердечный

  • 20 наблюдательный

    iyi gözlemci
    * * *
    1) ( о человеке) gözlem gücü / yeteneği olan; gözlemci

    наблюда́тельная вы́шка — gözetleme kulesi

    Русско-турецкий словарь > наблюдательный

См. также в других словарях:

  • iyi — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. F. R. Atay 2) Bol, yararlı, kazançlı İyi yağmur yağdı. 3) Çok İyi para kazandı. 4) Uğurlu, hayırlı, iyilik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi ki — güzel bir rastlantı olarak, ne mutlu İyi ki o günkü acı ile ölmemişiz. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Iyi-uwa — An Iyi uwa is an object from Otu/Otwa or Igbo mythology that binds the spirit of a dead child (known as ogbanje) to the world, causing it to return and haunt the mother.Many objects can serve the purpose of iyi uwa, including stones, dolls, omens …   Wikipedia

  • iyi gelmek — 1) yaramak Ağrılarıma bu ilaç iyi geldi. 2) giyecek, üstüne olmak, uygun olmak Palto üstüne iyi geldi. 3) uğurlu gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi nasihat verilir, iyi ad verilmez — bir kimse başkalarına iyi öğüt verebilir ama ün veremez, kişi ünü ancak kendisi kazanabilir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi gün — is. Refah ve huzur içinde geçen zaman Birleşik Sözler iyi gün dostu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi gün dostu — is. Dostlarının sıkıntılı zamanlarında onlardan kaçan kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iyi gün dostu olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi hâl — is., li Bir kimsenin yaşayışında kötü ve sakıncalı bir durum olmama hâli, hüsnühâl Birleşik Sözler iyi hâl belgesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi kalpli — sf. Başkaları için hep iyilik düşünen, iyi yürekli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi kalplilik — is., ği İyi kalpli olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi kötü — zf. Ne çok uygun ne de çok aykırı, acı tatlı, şöyle böyle İyi kötü paramın ereceği bir şey almalı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»