ister
41išterlinimas — išter̃linimas dkt. Keptùvės išter̃linimas …
42išterlinti — išter̃linti vksm. Véidas išter̃lintas žaliõs spalvõs kosmètine káuke …
43išterblinti — išter̃blinti tr. Š, KŽ, Mrk knaisiojant priterlioti: Gal kruopų dar liko? – Vaikai jau išter̃blino, tai prarūgo V.Krėv. terblinti; įsiterblinti; išterblinti; priterblinti …
44išterlinti — išter̃linti žr. išterlioti 2: Pirma vaikai išter̃lina, tada duoda žmonėm Kri. terlinti; apterlinti; išterlinti; nuterlinti; priterlinti …
45esnaf — ister gezici, ister bir dükkan veya bir sokağın belli bir yerinde sabit olsun, iktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri …
46ИСТЕР — • Ister, см. Danuvius, Данувий …
47išterlinimas — išter̃linimas sm. (1) → išterlinti. | refl.: Čia ne darbas, tik drabužių išsiter̃linimas Rdd. terlinimas; išterlinimas …
48ALÂ-KÜLLİHAL — İster istemez. Olduğu kadar. Her halde.(Ey insan düşün! Sen alâ küllihal öleceksin. L …
49MECBUREN — İster istemez. Cebirle. Zaruret icâbı. Zorla …
50MUCİB-İ BİZZAT — İster istemez kendisi işi yapmaya mecbur olan. Serbest ve istediği gibi hareket edemeyen. (Meselâ: Güneş ışığının, güneşin kendi zâtının zaruri neticesi olması gibi …