-
1 единственно
tek* * *еди́нственно возмо́жный вы́ход — mümkün olan tek çıkar yol
еди́нственно пра́вильное реше́ние вопро́са — sorunun tek / biricik doğru çözümü
еди́нственно, о чем я прошу́... — istediğim tek şey...
-
2 по-моему
1) ( так как я) bence, bana kal(ır)sa2) ( по моему желанию) dediğim / istediğim gibiвы́шло по-мо́ему — benim dediğim çıktı
все равно́ бу́дет по-мо́ему — gene de benim dediğim olur
-
3 хотеться
несов.; сов. - захоте́ться; безл., см. хотетьмне хо́чется есть — karnım aç
мне захоте́лось есть — açlık duydum
мне хоте́лось есть — karnım acıkmıştı
мне захоте́лось покури́ть — bir sigara içesim geldi
хоте́лось встать и уйти́ — insanın / adamın kalkıp gideceği geliyordu
нам хоте́лось послу́шать хоро́шую пе́сню — canımız iyi bir şarkı çekiyordu
мне не хо́чется сего́дня говори́ть об э́том — bundan sözetmeği içim çekmiyor bugün
ему́ хо́чется домо́й — evine gitmek istiyor
живи́ (так), как тебе́ хо́чется — dilediğin gibi yaşa
он не суме́л написа́ть так, как ему́ хоте́лось — dilediği gibi yazamadı
мне не удало́сь найти́ пальто́ тако́го цве́та, как хоте́лось — istediğim renkte bir palto bulamadım
мне хоте́лось кри́кнуть "Сто́йте! " — "Durun!" diye bağırmak geliyordu içimden
дай тебе́ бог, чего́ (тебе́) хо́чется — Allah ne muradın varsa versin
чего́ же тебе́ (тогда́) хо́чется? — nedir istediğin öyleyse?
чего́ вам хо́чется бо́льше всего́? — en fazla istediğiniz nedir / nelerdir?
тебе́ хо́чется, что́бы он пришёл? — gelmesini istiyor musun? ister misin gelsin?
мне хоте́лось бы / хо́чется подчеркну́ть сле́дующее — şunu vurgulamak isterim
хо́чется ве́рить, что... — insanın... inanacağı geliyor
хоте́лось бы / хо́чется, что́бы... — gönül ister ki,...
См. также в других словарях:
bir postum var atarım, nerede olsa yatarım — yalnızım, tek başınayım, istediğim yere gider, istediğim biçimde davranırım anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
1980 Turkish coup d'état — The daily Hürriyet ran an extra edition, whose headline read The army has seized control The 12 September 1980 Turkish coup d état, headed by Chief of the General Staff General Kenan Evren, was the third coup d état in the history of the Republic … Wikipedia
Orhan Ölmez — at a concert in Istanbul (19.09.2009). Background information Born May 1 … Wikipedia
Orhan Ölmez — au concert d Istanbul (19.09.2009). Naissanc … Wikipédia en Français
bakıcılık — is., ğı 1) Bakıcı olma durumu 2) Falcılık Bu bakıcılık sanatı boyacı küpü değildir ki kızım, daldırayım da istediğim boyda sana iş çıkarayım. H. R. Gürpınar Birleşik Sözler hasta bakıcılık çocuk bakıcılığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilim — is. 1) Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bürünmek — e 1) Bürüme işine konu olmak Dağ başı sise büründü. 2) Sarınmak, örtünmek Annem, babaannem, halalarım çarşaflarına bürünmüşlerdi. O. Kemal 3) Bir görünüşe girmek Unutmak istediğim eski kimliğime bürünüvermiştim. O. Pamuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
destelenme — is. Destelenmek işi İstediğim çiçeklerin destelenmesine kadar bana gösterilen sandalyede oturdum. A. Haşim … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezmek — i, er 1) Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım. E. B. Koryürek 2) Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapanmak — nsz 1) Kapalı duruma gelmek Son basamağı aştığım zaman, babanın kapısı hızla yüzüme kapandı. Y. Z. Ortaç 2) e Dışarı ile ilişiğini kesmek Rahatça çalışmak istediğim zamanlar buraya kapanırım ve kimse girmesin diye bazen içeriden de kapıyı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karıştırmak — i, e 1) Karışma işini yaptırmak 2) i İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak Ceplerimi karıştırdım, bozuk para bulamadım. F. R. Atay 3) i Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek Pilavı karıştırmak. 4) i… … Çağatay Osmanlı Sözlük