irade

  • 91tutku — is. 1) İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras 2) Güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tutkuya kapılmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 92üst insan — is. Görüş, irade vb. nitelikleri yüksek, yetenek ve erdemleri herkesten üstün olan insan, dâhi Atatürk bir üst insan örneğidir …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 93yitim — is. Kayıp Bunun yitimi sizden sorulur. Onun ölümü büyük bir yitimdir. Birleşik Sözler acı yitimi bellek yitimi benlik yitimi duyum yitimi hafıza yitimi irade yitimi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 94zaaf — is., Ar. żaˁf 1) Düşkünlük, eksiklik, yetersizlik, zayıflık, dayanamama Kendisine zaafımdan ziyade metanetimi gösterdiğim kadın içeriye girdi. P. Safa 2) İrade zayıflığı Her Havva kızı gibi övünmek onun da zaafıdır. H. Taner Atasözü, Deyim ve… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 95yoksun bırakmak (veya etmek veya kılmak) — yoksun duruma getirmek, bir şeyin yokluğunu çektirmek Ahmet Kerim i epeyce tatlı bir zevkten yoksun kılan bu söz, Samim e irade dışı bir âcizlik gibi gelir ve onu gülmeden katıltırdı. Y. K. Karaosmanoğlu …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 96buyruğ — emr, ferman, irade i padişah, berat …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 97FETH-İ SUVER — Suretlerin meydana çıkışı. Her mahlûkun Allah ın ilim, irade ve kudretiyle en münasib şekilde suretlerinin açılışı …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 98HAYAT — Dirilik. Canlılık. Yaşama. Sağlık. * Fık: Allah (C.C.) kendi Zât ı Ehadiyyetine mahsus bir hayat sıfatı ile muttasıftır. Bu, Hak Teâlâ nın ilmi ile, irade ve kudret ile ittisafına hâs bir sıfattır. (Bak: Meratib i hayat) (Hayat, şu kâinatın en… …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 99HÜKM — (Hüküm) Karar. Emir. Kuvvet. Hâkimlik. Amirlik. * İrade. Kumanda. Nüfuz. * Kadılık etmek. * Tesir. Cari olmak. * Makam. * Bir dâvanın veya bir meselenin tedkik edilmesinden sonra varılan karar. * Man: Fikirler ve tasavvurlar arasındaki râbıtayı… …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 100MA'NA — (Mânâ) İç, içyüz. Bir sözden veya birşeyden anlaşılan. Lâfzın delâlet ettiği şey. * Rüya, düş. * Dilemek, irade …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük