irade

  • 111İND — Arapçada zaman veya mekân ismi yerine kullanılır. Hissî ve manevî mekân. Maddî ve manevî huzura delâlet eder. Nezd, huzur, yan, vakt, taraf gibi mânâlara gelir. Gayr ı mütemekkindir. Yani harekeleri değişmez. İzafete göre zamanı ifade eder (Min)… …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 112İRAGA — İsteme, irade etme …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 113ŞERİAT-I FITRİYE — Cenab ı Hakk ın kâinatta vaz ettiği fıtrî kanunlar. Âlemin harekât ve sükûnetini tanzim eden ve Allahın irade sıfatından gelen kanunlar …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 114fesih — fesih: Devam etmekte olan bir hukuki ilişkiyi, tek taraflı olarak ve ileriye dönük olmak üzere sonlandıran bozucu yenilik doğurucu irade beyanı …

    Hukuk Sözlüğü

  • 115hukuki işlem — Bir veya birden çok kişinin, hukuksal bir sonuca yönelttiği irade açıklaması …

    Hukuk Sözlüğü

  • 116şufa hakkı (önalım hakkı) — mükellefin, hakkın konusu olan şeyi bir üçüncü kişiye satması durumunda, hak sahibine tek taraflı bir irade beyanı ile satılan şeyin mülkiyetinin kararlaştırılan bedel karşılığında öncelikle kendisine devrini isteme yetkisini veren yenilik… …

    Hukuk Sözlüğü

  • 117tahliye taahhütnamesi — Kiracının, kiralananı belli bir tarihte boşaltacağına ilişkin yaptığı yazılı irade beyanı …

    Hukuk Sözlüğü

  • 118vefa hakkı — hak sahibine, sattığı şeyin mülkiyetinin kararlaştırılan bedel karşılığında tekrar kendisine devrini, tek taraflı irade beyanı ile isteme yetkisi veren hak …

    Hukuk Sözlüğü

  • 119i|ra|de — «ee RAH deh», noun. a decree of the former Sultan of Turkey or other Muslim ruler. ╂[< Turkish irade < Arabic irāda will, desire] …

    Useful english dictionary

  • 120EMANCIPATION — Definitions and Dialectics Emancipation of the Jews in modern times stands alongside such other emancipatory movements as those of the serfs, women, slaves in the United States, and Catholics in England. The term emancipation is derived from… …

    Encyclopedia of Judaism