ilik
1ilik — I, 72. bkz: yilik …
2ılık — sf., ğı Soğukla sıcak arası, ne soğuk ne sıcak Ilık, parlak bir güneş her tarafı ısıtıyordu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler ılık ılık …
3ilik — is. 1. İnsanın, həmçinin onurğalı heyvanların sümüyü içərisində olan yağaoxşar yumşaq maddə. <Rizvanın> iliklərində buz kimi bir uçunma gəzməyə başladı. S. R.. 2. məc. Təşbehlərdə: ağ, zərif, lətif. . . Leylək də arıq dəvə kimi diz çökdü,… …
4ilik — 1. is., ği Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık 2. is., ği Kemiklerin iç boşluklarını dolduran yağlı madde… …
5ılık ılık — zf. Ilık olarak Gözlerimden ılık ılık yaşlar iniyordu. H. Taner …
6ilik — el, yed, dest, kulp kalbur, girbal eldüven, behle (illik) elli; eldiven …
7ILIK — Ne sıcak ne soğuk. Az ısınmış veya sıcaklığı kırılmı …
8İLİK — t. Elbisenin düğme geçmeye mahsus deliği. * Kemiğin içinde bulunan madde …
9ilik — düğme deliği …
10ilik gibi — 1) çok lezzetli, iyi pişmiş (et) 2) argo çok güzel, istek uyandıran (kadın veya kız) …