iknâ
1ikna — is., Ar. iḳnāˁ Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum. S. F. Abasıyanık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ikna etmek ikna olmak …
2iknâ — (A.) [ عﺎﻨﻗا ] razı etme. ♦ iknâ etmek razı etmek …
3ikna etmek — inandırmak, kandırmak Mektubu sırf Saffet in saadeti için gönderdiğine kendi vicdanını ikna etmek mecburiyetini hissediyordu. H. E. Adıvar …
4İKNA' — Kanaat vermek. Râzı etmek. Râzı edilmek. İnandırmak. İnandırılmak. * Ayakta iki tarafa bakmadan durmak …
5ikna olmak — inanmak, kanmak …
6įknarplioti — tr. įpinti, įpainioti. | prk.: Inknarpliojo sukčiai žmogų – kaip ir kilpõs Ds. knarplioti; apknarplioti; atknarplioti; įknarplioti; išknarplioti; suknarplioti; užknarplioti …
7MUKNİ' — İkna eden. Kanaat veren. Kâfi derecede izah ve isbât eden. * Başını kaldırıp gözünü önüne dikip duran …
8MÜMARESAT-I İLZAMİYAT — İkna ve ilzam etmek için meharetle bir işe devam etmek. İlzam için yapılan ustalıklar …
9TATMİN — İkna etmek. Kandırmak. * İnsanın kalbini emin etmek. Rahatlandırmak …
10İFHAM — İkna edip sükût ettirmek. Delil göstermekle ve isbat etmekle galip gelmek …