ihtiyat
1ihtiyat — is., Ar. iḥtiyāṭ 1) Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranma, sakınma İhtiyatla, yan duvara tutunarak son basamağa vardığını yukarıdan gördüm. R. H. Karay 2) Gereğinden fazla olup saklanan şey, yedek Tüpte kalan iki üç taneyi de yol… …
2ihtiyat kuvvetleri — is., ç., ask. Savaş sırasında harekâtın gelişmesine etkide bulunmak için her an savaşa girebilecek biçimde hazır bulundurulan birlikler İhtiyat kuvvetlerinin hemen oraya gönderilmesini istedi. F. R. Atay …
3ihtiyât — (A.) [ طﺎﻴﺘﺣا ] 1. tedbirli davranış. 2. yedek …
4İHTİYAT — Sakınmak. İşleri iyi düşünmek. Tedbirlilik. İşlerde basiret üzere bulunmak. Yedek …
5ihtiyat — sakınma; tedbir …
6ihtiyat akçesi — is. Yedek akçe …
7ihtiyat kaydı ile — doğruluğu şüpheli görülerek …
8İHTİYAT HAZİNESİ — Tar: Savaş ve diğer fevkalâde masraflara karşılık olmak üzere sarayda biriktirilen paralar. Gelirleri havass ı hümayun hâsılatı, ganimetlerin beşte biri ve başka hükümdarlardan gelen hediyelerdi. Buna iç hazine veya enderun hazinesi de denilirdi …
9İHTİYATEN — İhtiyat ederek, ilerisini düşünerek …
10Recommended precaution — (Lang ar|احتياط مستحب / Ihtiyat Mustahabb ) is a fiqh term, prominently used by Shi a marjas when giving fatwas.When Shi a marjas give fatwas, they sometimes are not sure about the legality of some issues. In those cases, they recommend that the… …