içini dökmek
1içini dökmek — 1) derdini anlatmak, iç dünyasındaki duygu ve düşüncelerini bir bir anlatmak Rakım güldü, bu manastır kaçkını eski gâvura içini dökmekten lezzet alıyordu. H. E. Adıvar 2) ferahlamak, rahatlamak Bu yazıyı niçin yazıyorum? Biraz içimi dökmek, bir… …
2içini açmak — derdini anlatmak, içini dökmek Rabia elinden gittikten dört beş ay sonra imama verdiği söze rağmen yavaş yavaş komşulara içini açmak istedi. H. E. Adıvar …
3iç dökmek — içini dökmek Akşamları ikişer üçer kadeh içer, karşılıklı iç dökerdik. N. Cumalı …
4iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… …
5yüreğini açmak — kalbini açmak, derdini dökmek, içini dökmek, senli benli konuşmak ve davranmak Sanki bana herkese yaptığından fazla yüreğini açardı. R. H. Karay …
6açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… …
7deşarj olmak — 1) akü, pil gücünü yitirmek 2) mec. içini dökmek, boşalmak, rahatlamak …