içi daralmak
1içi daralmak — sıkılmak, bunalmak Hayvan aklıma geldikçe içim daralıyor dayı. N. Kurşunlu …
2yüreği daralmak — sıkılmak, bunalmak, içi daralmak Yusuf bütün olayları korkuyla, yüreği daralarak izliyordu. Y. Kemal …
3göğsü daralmak (veya tıkanmak) — 1) güçlükle nefes almak 2) mec. içi sıkılmak Öteden beri yola yüzü yoktu. Hele yokuşları karşıdan gördüğü vakit göğsü tıkanırdı. R. N. Güntekin …
4iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… …
5kasvet basmak (veya çökmek) — çok sıkılmak, içi daralmak Gündüzün bu saatinde, tiyatroya ağır bir kasvet çökmüş. P. Safa …