iç bulantısı
1iç bulantısı — is. Mide bulantısı …
2bulanmak — e 1) Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak Parfüme bulanmış bir ter, boyalı suratlarından buharlaşıyor. A. İlhan 2) nsz Duruluğunu yitirmek Havuz bulandı. 3) nsz Parlaklığını ve açıklığını yitirmek Hava bulandı. 4) nsz Mide… …
3bulantı — is. Midede duyulan ve insana kusacak gibi bir duygu veren durum Midesindeki bulantı geçmiş, kulakları artık uğuldamıyordu. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler iç bulantısı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bulantı vermek …
4gaseyan — is., esk., Ar. ġaṣeyān 1) İç bulantısı 2) Kusma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gaseyan etmek …
5iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… …
6nefret — is., Ar. nefret 1) Bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu 2) Tiksinme, tiksinti Şimdi bu satırlarımı hiddetle, nefretle, iç bulantısı ile yazıyorum. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller nefret duymak nefret etmek… …
7yarım baş ağrısı — is., tıp Kusma, mide bulantısı ile görülen, sempatik sinir sistemi dengesinin bozulmasından ileri gelen baş ağrısı, yarımca, migren …
8GASEYAN — Mide bulantısı. Kusmak …
9kolay — bulantı, iç bulantısı …