-
1 какой-то
herhangi* * *1) birэ́то како́й-то манья́к! — manyağın biridir adam!
каки́м-то о́бразом — nasılsa
в како́й-то ме́ре — bir ölçüde
по како́й-то причи́не — her ne sebeptense
кака́я-то же́нщина — bir kadın; kadının biri
го́лос у него́ како́й-то стра́нный — sesi bir tuhaf
тебя́ спра́шивал како́й-то челове́к — seni biri(si) aramıştı
он рабо́тает в како́м-то там комите́те — bilmem ne komitesinde çalışıyormuş
э́то ста́ло каки́м-то кошма́ром — bu, bir nevi kabus halini aldı
2) см. какой-нибудьза каку́ю-то до́лю секу́нды — saniyenin bir kesrinde
-
2 когда-нибудь
-
3 любой
herhangi bir; herkes* * *1) her; rasgele bir ( какой попало)здесь есть любы́е кни́ги — burada her türlü / her çeşit kitap var
приходи́ в любо́е вре́мя — (her) istediğin zaman gel
бери́ по любо́й цене́ — fiyatı ne olursa olsun al
он спосо́бен на любу́ю по́длость — yapmayacağı bir alçaklık yoktur
в любо́е вре́мя (су́ток, дня) — sabah akşam
2) → сущ., м herkes; rasgele bir adam ( кто угодно)любо́й из вас — her biriniz
э́то любо́му понра́вится — bunu kim olsa beğenir
-
4 почему-либо
herhangi bir nedenle / nedenden dolayı -
5 всякий
her; her türlü; herhangi bir; herkes* * *мест.1) ( любой) herво вся́кое вре́мя — her zaman
вся́кий раз, когда́ / как... — (her)...dıkça
2) ( разный) her türlü, her tür(den), her çeşit(ten)вся́кие това́ры — her çeşit mal
вся́кие лю́ди — her türden / cinsten insanlar
3) (какой-л.) herhangi bir; hiçбез вся́кой жа́лости — hiç acımadan
4) → сущ., м herkes; şu buе́сли вся́кий бу́дет вме́шиваться / сова́ться... — şu bu karışırsa...
5) в соч., → сущ., с(в жи́зни) вся́кое быва́ет — dünyanın ucu uzun
с челове́ком вся́кое случа́ется / быва́ет — insanoğlunun başına her iş gelir
••во вся́ком слу́чае — her halde
на вся́кий слу́чай — her ihtimale karşı, ne olur ne olmaz diye
-
6 какой
1) nasıl; ne gibi; ne; kaçıncıкако́е э́то зда́ние? — bu ne binası?
на како́м этаже́? — kaçıncı katta?
на каки́е де́ньги? — hangi parayla?
како́е сего́дня число́? — bugün ayın kaçı?
како́й сего́дня день? — bugün ne?
в како́м году́ он роди́лся? — kaç yılında doğdu?
каки́е кра́ски тебе́ ну́жны́? — nasıl boya istiyorsun?
по како́му пра́ву? — ne hakla?
2) ( который из многих) hangiв како́й ко́мнате? — hangi odada?
како́й возьмёшь? — hangisini alırsın?
ты како́го го́да (рожде́ния)? — kaçlısın?
3) ( при восклицании) ne (kadar)како́й ум! — ne zekâ!
кака́я жара́! — ne sıcak, ne sıcak!
како́е разочарова́ние! — ne büyük hayal kırıklığı!
кака́я э́то была́ побе́да! — bu ne zaferdi!
како́й же ты дура́к! — ne aptalmışsın!
кака́я же она́ несча́стная! — ne kadar da talihsizmiş!
к каки́м то́лько сре́дствам ни прибега́ли! — başvurmadık çare kalmadı!
кака́я шля́пка ей не пойдёт! — öyle bir şapka var mı ki ona yakışmasın!
4) ( в риторическом вопросе) ne; ne biçimкако́й э́то парк! — bu ne biçim park böyle!
како́й (там) инжене́р? Он да́же не те́хник! — ne mühendisi yahu! Teknisyen bile değil!
каки́е витами́ны, когда́ у него́ хле́ба вдо́воль не́ было! — yeteri kadar ekmeği yoktu, nerede kaldı vitamin!
каки́е у него́ де́ньги? — onda para ne gezer?
како́й смысл расска́зывать? — anlatmakta bir anlam var mı ki?
како́е там ку́рицу заре́зать, он клопа́ не разда́вит — tavuk kesmekten geç, tahta biti ezemez
5) ( в составе придаточных определительных предложений)...an;...acak;...dıkэ́то был челове́к, каки́х ма́ло — eşine az rastlanan kişilerdendi
тру́дности, с каки́ми ты столкнёшься — karşılaşacağın güçlükler
6) ( в составе придаточных дополнительных предложений) nasılзнай мы, кака́я бу́дет пого́да... — havanın nasıl olacağını bilseydik...
по како́й бы то ни́ было причи́не — her ne sebepten olursa olsun
без како́го бы то ни́ было вмеша́тельства — herhangi bir müdahale olmaksızın
каки́ми тру́дными ни́ были бы усло́вия — koşullar ne kadar zor olursa olsun
како́й ни на есть (любо́й) — herhangi bir
кака́я ни на есть, а да́ча — ne kadar olsa bir yazlık
возьми́ како́й уго́дно / хо́чешь и прове́рь — rasgele birini seç, dene
-
7 какой-либо
bir; herhangi birлишённый како́го-либо содержа́ния (об утверждении и т. п.) — her türlü muhtevadan / özden yoksun
-
8 какой-нибудь
1) bir; herhangi birспой каку́ю-нибудь пе́сню — bir şarkı söyle
2) разг. birкаки́х-нибудь пять мину́т — bir beş dakika
оста́лось каки́х-нибудь пять ме́сяцев — şunun şurasında beş ay kaldı
за каки́х-нибудь четы́ре ме́сяца — bir dört ayda
за каку́ю-нибудь неде́лю — bir hafta gibi pek kısa bir süre içinde
оста́лось каки́х-нибудь два киломе́тра — iki kilometre kadar bir şey kaldı
-
9 никак
bir türlü; hiç; aslaника́к не могу́ поня́ть — bir türlü anlayamıyorum
э́того ника́к нельзя́ допуска́ть — buna asla yer verilmemeli
на это он ника́к не реаги́ровал — buna herhangi bir tepki göstermedi
-
10 отчего-либо
= отчего́-нибудь -
11 первопроходец
м( herhangi bir) yolu ilk (olarak) açan -
12 удобный
rahat,kullanışlı; münasip,elverişli* * *1) rahat; kullanışlıудо́бное кре́сло — rahat bir koltuk
удо́бная ку́хня — kullanışlı bir mutfak
2) ( благоприятный) elverişli, münasipудо́бный слу́чай — fırsat
в удо́бное вре́мя — münasip bir zaman
в любо́е удо́бное для него́ вре́мя (о дате) — kendisi için kabule şayan herhangi bir tarihte
земля́, удо́бная для обрабо́тки — işlenmeye elverişli toprak
См. также в других словарях:
herhangi — sf. Belli olmayan, özellikleri iyice bilinmeyen, rastgele Birleşik Sözler herhangi bir herhangi biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
herhangi bir — sf. Belli olmayan, rastgele bir (kimse veya şey) Son üç senedir herhangi bir adamdan farkım yok. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
herhangi biri — zm. Belli olmayan, rastgele biri Herhangi biri gelsin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ucu (herhangi birine) dokunmak — birine olumsuz etkisi veya zararı gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaba yaş ve ıslak olan herhangi bir ;ey III, 24 — yün ve yapağı yoluntusu III, 36 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
... ziyafeti çekmek — herhangi bir şeyi en iyi biçimde başarmak, herhangi bir yönüyle doyurmak Orkestra tam bir müzik ziyafeti çekti … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolayına gelmek — (herhangi bir biçim) bir işin herhangi bir biçimde yapılmasını daha kolay bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sokakta bulmamak — (herhangi bir şeyi) herhangi bir şeyi değerli ve önemli bulmak Ben böyle şeye gelemem efendim... Ben canımı sokakta bulmadım efendim. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalemi olmak — (herhangi bir nitelikte) herhangi bir nitelikte yazı yazabilmek Güçlü bir kalemi var … Çağatay Osmanlı Sözlük
... kisvesi altında — herhangi bir nitelikte veya biçimde anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıklama yapmak — herhangi bir konuyu aydınlığa kavuşturmak amacıyla konuşmak veya yazmak … Çağatay Osmanlı Sözlük