hayran
1hayran — sf., Ar. ḥayrān Çok beğenen, hayranlık duyan (kimse) El işi olmasına rağmen el değmeden yapılmış hissini veren bu nadide sanat eserine hayrandı. C. Uçuk Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller …
2Hayran — Admin ASC 2 Code Orig. name Hayran Country and Admin Code YE.22.1705 YE …
3hayran — (A.) [ ناﺮﻴﺣ ] 1. şaşkın. 2. hayran, tutkun …
4hayran etmek (veya bırakmak) — hayranlık duygusu uyandırmak, çok beğenilmek Mükemmel seciyeler, kafiyeler yapar, hafızamıza, nüktelerimize onları hayran ederdik. Ö. Seyfettin …
5hayran olmak (veya kalmak) — çok beğenmek Birkaç defa görüşmüş, mimarideki fikirlerine, zevklerine, görüşlerine hayran olmuştum. Y. K. Beyatlı …
6HAYRAN — Takdirkârlığından dolayı şaşa kalmış. Çok takdir etmiş. Çok beğenmi …
7mail olmak — hayran kalmak, vurulmak Şu kışlanın kapısına / Mail oldum yapısına H. Türküsü …
8gözleri kamaşmak — hayran olmak, büyülenmek …
9MÜSTEHVÎ — Hayran eden, aklını alan, istihva eden …
10MÜTEVELLİH — Hayran olup şaşıran. Şaşan, şaşmı …