hatîr
1hatir — var. hater n.2 Obs., clothing …
2hatır — is., Ar. ḫāṭir 1) Düşünme, akılda tutma, hafıza, zihin, akıl, yâd 2) Gönül, kalp Sakın hatırını kıracak bir şey söyleme. 3) Birine karşı duyulan saygı, sevgi Hatırınız için bu işi yaptım. 4) Durum, keyif, hâl Hatırını sormak. Birleşik Sözler… …
3hâtır — (A.) [ ﺮﻃﺎﺧ ] hatır, gönül …
4HATIR-SAZ — Hatır yapan, gönül alan …
5hatır hatır — zf. Hatır hutur …
6hatır hutur — zf. Değişik biçimlerde ses çıkararak (kesmek, yemek, koparmak, kaşımak vb.), hatır hatır …
7hatır sormak — hâl hatır sormak Önce karşılıklı hatır sormakla başlayan konuşmaların ardından, tarlaların durumuna geçti. N. Cumalı …
8hatır eylemek — hatırlamak Benim Orhan isminde bir tanıdığım olmadığından, başka bir nam altında bir nankörü hatır eylemiş olsan bile... P. Safa …
9HATIR-AZAR — f. Hatır kıran …
10HATIR-ŞİKEN — f. Gönül inciten, kalb kıran, hatır kıran …