harabe
1harabe — is., Ar. ḫarābe 1) Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, kalıntı Harabeyi dolaşırken ara sıra perişan kalabalıklara rast geliyoruz. F. R. Atay 2) Yıkılmış veya yıkılmaya yüz tutmuş yapı, yıkı Bu harabenin bir değirmen olduğunu hatırladım.… …
2harâbe — (A.) [ ﻪﺑاﺮﺧ ] yıkıntı, harabe …
3HARABE — Harab yer. Şehir veya ev yıkıntısı. Perişan yerler …
4Solent Stars — El Solent Stars es un equipo de baloncesto inglés con sede en la ciudad de Southampton que compite en la División 1 de la Liga de Baloncesto Inglesa. De 1987 a 1990 compitieron en la Liga de Baloncesto Británica de la que fueron uno de los… …
5harabaie — HARABÁIE, hărăbăi, s.f. Casă, încăpere, curte etc. de dimensiuni mari. ♦ Vehicul mare. [pr.: ba ie. – var.: (reg.) hărăbáie s.f.] – Din tc. harabe. Trimis de gall, 13.09.2007. Sursa: DEX 98 harabáie s. f …
6kalıntı — is. 1) Artıp kalan şey, bakiye 2) Bir kentten veya mimarlık eserinden artakalan bölüm, yıkıntı, harabe, enkaz Efes, Bergama nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne. N. Cumalı 3) İz, işaret 4) mec. Bir toplum, kültür, uygarlık vb …
7ören — is. Eski yapı veya şehir kalıntısı, harabe, virane …
8sakaf — is., esk., Ar. saḳf Çatı, dam ... genç âlimlerin, binbir rica, yüz bin teşekkürle gezip yıkık sakaflarının, eğrilmiş camsız pencerelerinin, düşük kapılarının resimlerini almadıkları bu harabe, iki yüz yaşını çoktan doldurmuştu. Ö. Seyfettin …
9süprüntülük — is., ğü Çöplük Tamirden evvel Yeşil Cami bir harabe, bir süprüntülük idi. A. Haşim …
10viran — sf., Far. vīrān Yıkık, harap İleriye baktı; harabe. Şu tarafa baktı. Viran bir kemer. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller viran olmak …
- 1
- 2