haksız
41vız gelip tırıs gitmek — tkz. (birine bir şey) önemsememek, aldırış etmemek Bu ölümle Ahmet, dünya yüzünde sahibi olunacak şeyin yalnız bir kadın olabileceğini, ötesinin ise yalan, haksız olduğunu ve kendisine kadından gayrı bir şeye sahip olmanın vız gelip tırıs… …
42dava (veya davayı) kaybetmek — huk. 1) açılan davada haksız veya suçlu bulunmak 2) mec. bir konuda çabası boşa gitmek, olumlu sonuç alamamak 3) mec. ülküsü gerçekleşmemek …
43alnına kara sürmek — bir kimsenin haksız yere kötü tanınmasına yol açmak …
44ağlayanın malı gülene hayretmez — birinden haksız olarak alınan malın onu alana yararı olmaz anlamında kullanılan bir söz …
45mideye indirmek — 1) yemek içmek 2) mec. haksız yere, kanunsuz olarak para kazanmak …
46öfkesini çıkarmak (veya almak) — (bir kimseden) öfkeli kişi haksız yere ilgisiz birine çatmak Adamı pataklamadan bırakmazdım, pataklamadıkça öfkemi alamazdım. R. H. Karay Evde önüne gelenin öfkesini kendisinden çıkarmasına alışıktı. N. Cumalı …
47şüpheye kapılmak — şüphe duymak Eski bir bakan Ankara nın bir köşesinde bir apartman mı yaptırmış, İsmet Paşa derhâl bir haksız iktisap şüphesine kapılıyordu. Y. K. Karaosmanoğlu …
48günahına girmek (veya günahını almak) — 1) (birinin) birisi için haksız olarak kötü düşünmek, kuşkulanmak Sonradan anladı ki yok yere o fakirin günahına girmişti. R. N. Güntekin 2) (birinin) iftira etmek …
49insanın adı çıkacağına canı çıksın — haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir anlamında kullanılan bir söz …
50sözünü geri almak — 1) üstüne aldığı bir işten vazgeçtiğini söylemek 2) söylemiş olduğu bir sözde haksız olduğunu kabul ederek onun söylenmemiş sayılmasını istemek …