haksız

  • 31vaki — sf., Ar. vāḳiˁ Olan, olmuş Kişinin, resmî görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da ... devletçe tazmin edilir. Anayasa Birleşik Sözler emrivaki …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 32vurgun — is. 1) Kolayca ve haksız ele geçen kazanç 2) Sıcak, soğuk, dolu vb. etkilerle ürünlerde görülen zarar Dolu vurgunu elma. 3) Çok derinlerdeki suyun basıncı dolayısıyla iki akıntı arasında sıkışıp kalma, düzenli hava alıp verememe, birden su yüzüne …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 33vurmak — e, ur 1) Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak Masaya vurmak. Birinin başına vurmak. 2) i Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 34yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 35yutmak — 1. i, ar 1) Haksız olarak kendine mal etmek, zorbalıkla elinden almak Sakarya nın doğusunda Türk Ordusu da kıvrılarak bu canavarın Ankara yı yutmasına mâni olmaya çalışıyordu. H. E. Adıvar 2) Oyunda bir şey kazanmak 2. i, ar 1) Ağızda bulunan bir …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 36zalim — sf., Ar. ẓālim Acımasız ve haksız davranan, kıyıcı, zulmeden Şehzadeyi hapseyledi zalim pederi / Bir kasra ki gözler göremez gökle yeri. Y. K. Beyatlı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 37zorlaştırma — is. Zorlaştırmak işi Bu yaşamı zorlaştırmaya kalkışması daha da haksız olur. N. Cumalı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 38gaddar olmak — acımasız, haksız, insafsız davranmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 39zeytinyağı gibi üste çıkmak — bir sorunda haksız olduğunu kabul etmemek, ustalıkla kendini haklı çıkarmaya çalışmak Sizler hep böylesiniz. Zeytinyağı gibi üste çıkmaya alışmışsınız. A. Kulin …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 40insafa gelmek — acımasız ve haksız tutumdan vazgeçmek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük