hakkı olmak

  • 1hakkı olmak — 1) payı, alacağı, hissesi olmak 2) sözünde, düşüncesinde, iddiasında haklı olmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 2üstünde hakkı olmak — birinde emeği, iyiliği, hakkı bulunmak Hanımının, çocuklarının üstünde bunca yıllık hakkım var, diye ağlamaya başladı. R. N. Güntekin …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 3hakkı geçmek — 1) birinin payından başkası almış olmak 2) birinde veya bir şeyde emeği olmak Hemen hanım teyzemin elini öpmeye gideyim dedim... Az hakkı mı geçmiştir bana? H. R. Gürpınar …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 4hakkı ödenmemek — birinin iyiliklerine, emeklerine karşılık olarak ne yapılsa az olmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 5Mehmet Hakkı Suçin — is a Turkish author and Arabist (born 1970 in Tuzluca, Turkey). Contents 1 Biography 2 Works 3 References 4 External links …

    Wikipedia

  • 6hak — 1. is., kki, esk., Ar. ḥakk 1) Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı veya şekil oyma Mühür hakki. 2) Kâğıttaki yazıyı kazıma Resmî kâğıtlarda hak ve silinti yasaktır. Birleşik Sözler hakketmek 2. is., kkı, Ar. ḥaḳḳ 1) Adalet Haktan ayrılmamalı. 2)… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 7SALAHİYET — Bir işe karışmağa veya o işi yapmağa hakkı olmak, vazifeli olmak, bir iş için emir almış olmak. * Bir dâvaya bakabilmek …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 8üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 9rücu etmek — geri dönmek Hakkı olmak hakkından kim rücu edecek? P. Safa …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 10göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük