hürmet
41koyturuk — musafire bakmak, hurmet etmek …
42olcaş — moğullarda cari bir usul i tâzim dir, bir dizini yere vaz ile bir elini dahi başına koyarak hurmet edeceyi adamın dizini pus etmekden ibaret dir …
43sayğun — saygın, hesab; hurmet, riayet …
44sayu — hesab, hurmet ve riayet …
45ALER-RE'Sİ-VEL-AYN — Baş ve göz üstüne. (Gelen misafire karşı veya bir işi deruhte edeceğine karşı hürmet ve memnuniyetle kabul ettiğini ifâde için söylenir …
46AZZE VE CELLE — Aziz ve Celâl olsun, oldu... (meâlinde, Cenab ı Hakkın isminden sonra hürmet maksadı ile söylenir …
47BELÂ — (c.: Belâyâ) Afet. Sıkıntı. Tasa, kaygı. Musibet. Mücazat. İmtihan. Dâhiye. * Yaramaz nesne. (Bak: Sadaka)(Ey insan! Mâdem canavar sûretinde bir hayvan, insanların hânesine misafir geldiği vakit berekete medar oluyor; öyle ise, mahlukatın en… …
48ELKAB — (Lakab. C.) Lakablar, namlar. Rütbe ve makam sahiblerinin derecelerine göre söylenen ve çok zaman hürmet ifâde eden isimler …
49ESTAĞFİRULLAH — Cenâb ı Hak tan kusurumun örtülmesini dilerim. Allah (C.C.) kusurumu efvetsin (mealinde, kusurunu anlayan bir müslümanın duâsı. Hürmet veya ikramlara karşı tevâzu maksadı ile de söylenmektedir.) (Bak: İstiğfar …
50GİRAN-KADR — f. Kadr u itibar sahibi. Hürmet edilen kimse …