giydirmek
1giydirmek — e 1) Giyme işini yaptırmak Derhâl hamama soktu, sırtına temiz bir elbise giydirip huzura çıkardı. H. Taner 2) mec. Ağır sözler söylemek, hakaret etmek Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller giydirip kuşatmak …
2külah giydirmek — (birine) hile ile, oyunla aldatmak …
3külahını ters giydirmek — (birine) çok kurnaz olmak …
4pabucunu ters giydirmek — güç bir duruma sokarak telaşla kaçırmak …
5şeytana külahı (veya pabucu) ters giydirmek — çok kurnaz olmak Fakat aynı zamanda, şeytana külahı ters giydirecek kadar açıkgöz ve kurnazdı. R. N. Güntekin …
6kedürmek — giydirmek. I I, 76, 161 …
7kedürsemek — giydirmek istemek III, 332 …
8tonatmak — giydirmek, donatmak, II, 312bkz: ton ıdmak …
9İKSA — Giydirmek. Giyecek vermek …
10külah — is., Far. kulāh 1) İçine bazı şeyler koymak için huni biçiminde bükülmüş kâğıt kap 2) sf. Bu kabın alabileceği miktarda olan Meydanda bekleyen mektep çocuklarına birer külah şeker dağıtıldı. Y. K. Beyatlı 3) mec. Oyun, hile 4) esk. Erkeklerin… …
- 1
- 2