gereken
1kanatsız kuş uçmaz — gereken koşullarla donanıp güçlenmeyen kişi amacına ulaşamaz anlamında kullanılan bir söz …
2satıp savmak — gereken parayı sağlamak için elindeki malı ucuza satıp tüketmek, yok pahasına elden çıkarmak …
3göz ardı etmek — gereken önemi vermemek Kocakarı yöntemlerine inanmayı göz ardı ettiğini söyleyemezdim. A. Kulin …
4paraya kıymak — gereken yerde para harcamaktan kaçınmamak …
5Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… …
6ayar — is., Ar. ˁiyār 1) Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi. 2) Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü Memleket saat ayarı. 3) Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık …
7çiğnemek — i 1) Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor. H. R. Gürpınar 2) Ayak veya tekerlek altına alarak ezmek Bunlara dalgın bakarken, öteden gelen bir araba onu… …
8doz — is., Fr. dose 1) Bir ilacın bir defada veya bir günde alınması gereken miktarı Ruhsal gerilimlerimiz varsa düşük dozda Diazem falan alın, hiç değilse... Ç. Altan 2) kim. Bir maddenin bir birleşiğe, bir karışıma giren veya girmesi gereken belli… …
9klinik vaka — is. 1) Hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gereken hastalık 2) Ruhsal rahatsızlığı olan kimse 3) mec. Üzerinde durulması, araştırılması gereken konu …
10kutsal — sf., din b. 1) Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes 2) Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsi, mukaddes, lahut Aşkın kutsal tarafına inanmamı sarhoşluk belirtisi diye yorumladım. H. E.… …