Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

genellikle

  • 1 в целом

    genellikle

    Русско-турецкий словарь > в целом

  • 2 вообще

    genellikle,
    genelde; hiç,
    büsbütün
    * * *
    1) genellikle, genelde
    2) ( вовсе) hiç; büsbütün

    э́та маши́на вообще́ не была́ в ремо́нте — bu araba hiç / zaten tamir görmemiştir

    Русско-турецкий словарь > вообще

  • 3 обыкновенно

    ( обычно) mutaden; genellikle; çokluk ( большей частью)

    как обыкнове́нно — her zamanki gibi

    Русско-турецкий словарь > обыкновенно

  • 4 обычно

    mutaden; genellikle; çokluk

    лицо́ его́ бы́ло бо́лее стро́гим, чем обы́чно — yüzü her vakitkinden daha sertti

    он пришёл значи́тельно по́зже, чем обы́чно — mutattan çok sonra geldi

    Русско-турецкий словарь > обычно

  • 5 правило

    с
    1) врз kural

    граммати́ческое пра́вило — gramer kuralı

    пра́вила у́личного движе́ния — trafik kuralları

    пра́вила поведе́ния за столо́м — sofra başı adabı

    соблюда́ть пра́вила игры́ — тж. перен. oyunun kurallarına uymak

    нару́шить пра́вила (игры́) (в футболе)fa(v)ul yapmak

    ход не по пра́вилам — шахм. kuraldışı bir hamle

    2) düstur; adet ( обыкновение)

    взять себе́ за пра́вило что-л. де́лать — bir şey yapmayı bir düstur ittihaz etmek / adet edinmek

    ••

    как пра́вило — kural olarak, genellikle

    Русско-турецкий словарь > правило

  • 6 спартакиада

    Русско-турецкий словарь > спартакиада

  • 7 целый

    bütün; sağlam
    * * *
    1) (bir) bütün; bütün / tüm bir; koca:... dolusu

    це́лая карто́фелина — bir bütün patates

    он съел це́лый арбу́з — bütün bir karpuzu yedi

    це́лый ваго́н дров — bir vagon dolusu odun

    це́лое ведро́ молока́ — bir kova dolusu süt

    вы́тесать что-л. из це́лого куска́ де́рева — yekpare ağaçtan yontarak yapmak

    2) bütün, bütün bir

    за це́лый год — bütün bir yılda

    це́лую зи́му — bütün bir kış

    це́лыми дня́ми / по це́лым дням — günlerce

    це́лыми неде́лями / по це́лым неде́лям — haftalarca

    це́лых три го́да — tam üç yıl

    ра́ди э́того он труди́лся це́лую жизнь — bunun için o bir ömür boyu çalıştı

    он проспа́л це́лый день — bütün bir gün uyumuştu

    они руга́лись це́лых три часа́! — üç koca saat ağız kavgası ettiler!

    3) bir

    на це́лый класс был оди́н еди́нственный буква́рь — koskoca bir sınıfa tek bir alfabe düşüyordu

    он на́нял це́лую колле́гию адвока́тов — bir baro dolusu avukat tuttu

    тако́го в це́лом ми́ре не найдёшь — böylesini tüm dünyada bulamazsın

    4) разг.

    откры́ть це́лую эпо́ху в... —...da başlı-başına bir devir açmak

    э́то це́лая пробле́ма — bu, başlı başına bir sorundur

    стекло́ оста́лось це́лым — cam sağlam kaldı

    он (оста́лся) цел (не погиб)sağ kaldı

    он верну́лся цел и невреди́м — sağ salim döndü

    де́ньги оста́лись це́лыми (не израсходованы)para elde kaldı

    у тебя́ (ещё) це́ла́ э́та кни́га? — o kitabın duruyor mu?

    э́то зда́ние це́ло и поны́не — o bina halâ ayakta duruyor

    ••

    це́лое число́ — мат. tam sayı

    в це́лом — genellikle

    рассмотре́ть пробле́му в це́лом — sorunu tümü ile ele almak

    Русско-турецкий словарь > целый

См. также в других словарях:

  • genellikle — zf. Genel olarak, büyük bir çoğunlukla, çoğu kez, çoğunlukla, çoklukla, ekseri, ekseriya, ekseriyetle, umumiyetle Türkler genellikle konukseverdir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kopya çekmek — genellikle yazılı sınavlarda soruları cevaplamak için bir kaynağa gizlice bakmak En bildiği derste bile kopya çeker, çekmezse hasta olur, deliye döner. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuluçkaya oturmak (veya yatmak) — genellikle dişi kuş yavru çıkarmak için yumurtaların üzerine yatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saç saça baş başa — genellikle kadınlar birbirlerini kıyasıya hırpalayarak biçimde Kıbrıs ta parti politikası da bir ara, ana vatandaki gibi saç saça baş başa idi. T. Halman …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • salma salmak — genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden para toplamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • in misin, cin misin — genellikle masallarda insan mısın, cin misin? anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kampa girmek — genellikle yarışma öncesi, yarışmaya gerektiği gibi hazırlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saç saça baş başa gelmek (veya dövüşmek) — genellikle kadınlar birbirlerini kıyasıya hırpalayarak biçimde kapışmak Eğer bu patırtıdan, ikindi uykusu başına sıçrayan imam aşağı koşmasa iki kadın, avluda saç saça baş başa dövüşeceklerdi. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • banttan vermek — genellikle radyo ve televizyonda banttan yararlanarak daha önceden alınmış bir sesi veya görüntüyü yayımlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağızda dağılmak — genellikle hamur işi, iyi pişmiş ve lezzetli olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • denize indirmek — genellikle yeni yapılan bir aracı kızaklar yardımıyla karadan suya salıvermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»