gece
11gece kuşu — is., mec. 1) Geceleri gezmeyi seven kimse 2) Geceleri uyuyamayan kimse 3) Geceleri para karşılığı erkeklerle ilişki kuran kadın Bekâr arkadaşlardan birisi gece kuşlarından gözüne kestirdiği bir tazeyi otele davet etti. B. R. Eyuboğlu 4) hlk.… …
12gece öğretimi — is. Yükseköğretim kurumlarında gece yapılan öğretim …
13gece uçuşu — is., ask. 1) Askerî amaçla uçakların geceleyin yaptığı uçuş 2) argo Erkeklerle geceleri para karşılığı ilişki kurma işi Viyana da en büyük caddelerde gece uçuşuna çıkan manga manga, bölük bölük kadınlara rastladık. B. R. Eyuboğlu …
14gece yatısı — is. Geceyi bir yerde konuk olarak geçirme Artık Ruhsar la gelir, gece yatısına kalırız. A. İlhan …
15gece gündüz dememek — 1) vaktin uygun olup olmadığına bakmamak, vakit seçmemek 2) bir işi sürekli olarak, ara vermeksizin yapmak Bu müddet zarfında miralay bey gece demiyor, gündüz demiyor, ha babam ha çalışıyordu. H. Taner …
16gece işçiliği — is., argo Geceleyin yapılan hırsızlık …
17gece körlüğü — is., tıp Beslenmede A vitamini yetersizliğinden ortaya çıkan bir hastalık belirtisi, tavukkarası …
18gece mavisi — is. 1) Koyu mavi 2) sf. Bu renkte olan …
19gece yanığı — is., hlk. Uçuk gibi birdenbire oluşan kabarcıklı deri döküntüsü …
20gece yarısı — is. 1) Güneşin batması ile doğması arasındaki sürenin ortası 2) Gecenin ilerlemiş saatleri, gecenin ortası …