gebe kalmak
1gebe kalmak — 1) insan veya hayvanın karnında yavru oluşmak 2) mec. minnet altında kalmak …
2gebe — sf. 1) Karnında yavru bulunan (kadın veya hayvan), yüklü, hamile, aylı Gebe kadın. Gebe inek. 2) tıp İçinde oğulcuk veya dölüt bulunan (döl yatağı) 3) mec. Bir birikim sonucu ortaya çıkması beklenen (durum veya olaylar) 4) mec. Minnet altında… …
3avunmak — nsz 1) Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak, müteselli olmak Ne de olsa amcam; ya bir yabancıya varsa ne yapacaktık, diye avunuyordu. E. Bener 2) Oyalanmak, yetinmek Dünyadan bezmiş bir hâli var, hiçbir… …
4orta katı kiraya vermek — argo gebe kalmak …
5karnını doldurmak — 1) çok yemek yemek 2) argo gebe kalmak …
6çocuk peydahlamak — evli olmayan kadın, gebe kalmak …
7igenmek — benimsemek; (kısrak) gebe kalmak;çam ışlaşmak, harınlaşmak; çekinmek I, 104,, 200, 203 …
8beklemek — nsz 1) Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak Arkadaki tramvaylar dizi olmuş, bekliyorlardı. H. Taner 2) i Süre tanımak, acele etmemek Demin orada oturdum, senin uyanma saatini bekledim. R. H. Karay 3) i Bir şeyi, bir… …