gücü yetmek
1gücü yetmek (veya yetmemek) — eldeki imkânlarla ancak altından kalkabilmek, üstesinden gelebilmek Zaman zaman, şiirin ne olduğunu elimin erdiği, gücümün yettiği kadar anlatmaya çalıştım. O. V. Kanık …
2yetmek — nsz, er 1) Bir gereksinimi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak Hasan ın gücü yetse belki de dayak atacak. H. E. Adıvar 2) e Yeterli sebep olmak Bir sigara bir ormanı yakmaya yeter. 3) Kötü bir davranış, durum, tutum yeterli olmak, kâfi gelmek …
3muktedir olmak — gücü yetmek, yapabilmek …
4baş etmek (veya edememek) — gücü yetmek (yetmemek), başarı kazanmak (kazanamamak) Biz baş edemezsek dışarıdaki heriflere haber verelim. H. R. Gürpınar Ben onlarla baş etmeye çalışıyordum ki Hasan ın kapısı birden açıldı. E. Bener …
5kadir olmak — güçlü olmak, gücü olmak, gücü yetmek Senin ne habasetlere kadir olduğunu ben bilirim. R. N. Güntekin …
6abandırabilmek — i, e Abandırmaya gücü yetmek …
7aralayabilmek — i Aralamaya gücü yetmek, aralama olasılığı bulunmak …
8astırabilmek — i, e Astırmaya gücü yetmek veya astırma olasılığı bulunmak …
9hükmü geçmek (veya hüküm yürütmek) — 1) gücü yetmek, sözü geçmek Ne doğan güne hükmüm geçer / Ne hâlden anlayan bulunur. C. S. Tarancı 2) geçerli, etkili durumunu yitirmek Soğukların hükmü geçti …
10baş edebilmek — (bir kimseyle veya bir şeyle) bir kimseyi yola getirmeye veya bir şeyi yapmaya gücü yetmek …
- 1
- 2