göz yummak
1göz yummak — 1) görmezlikten gelmek, hoş görmek, bağışlamak Vaadime sadık kalırım fakat inzibatsızlığa göz yummak olamaz. R. N. Güntekin 2) umudunu kesmek, umutsuzluğa düşmek …
2göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …
3yummak — sıkup kapamak, göz kapamak …
4yümmek — (göz) yummak III, 64bkz: yummak …
5İGMAZ-I AYN — Göz yummak. Aldırmamak, görmemezlikten gelmek …
6idare etmek — 1) yönetmek, çekip çevirmek Aramızdan biri mesela ev sahibi Kâzım Bey müzakereyi idare etsin. R. N. Güntekin 2) tutumlu kullanmak Lakin siz, yine sabaha kadar kalacakmışız gibi idare edin mumu. R. N. Güntekin 3) yetmek, yetişmek Evler ve… …
7ayakaltında bırakmak — ezilmesine, yok olmasına göz yummak, korumamak …
8MÜSAMAHA — (C.: Müsamahât) Hoş görürlük, dikkat etmemek, aldırış etmemek. Kusurlara göz yummak …
9TARF — Göz, bakış, nazar. Göz ucu. * Soyu temiz kimse. * Her şeyin nihayeti, sonu. * Göz kapaklarını yummak veya oynatmak. * Göze bir şey dokundurmakla yaşartmak. * Koz: Menazil i Kamer den bir menzil adı. (Kamer menzillerinden birisinde aslanın alnını… …