gözükmek
1gözükmek — nsz Görünmek Bazen hareketleriyle pek makul, bazen âdetleriyle garip ve gülünç gözükürmüş. A. Ş. Hisar …
2görünmek — nsz 1) Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek Kapıda Eda Hanım göründü ve ona hatır sordu. P. Safa 2) İzlenim uyandırmak Üzgün ve yorgun görünüyordu. H. Taner 3) Benzemek, görünüşünde olmak 4) mec. Azarlamak Çocuk pek azdı, biraz… …
3gözükme — is. Gözükmek işi Biraz daha tırmanınca ileride, çam ormanı gözükmeye başladı. S. F. Abasıyanık …
4BELEC — Zâhir ve rûşen olmak. Gözükmek …
5BÜLUC — Zâhir olmak, gözükmek. Parlamak, ruşen olmak …