fena değil
1fena değil (veya sayılmaz) — oldukça iyi …
2Litotes — In rhetoric, litotes (  /ˈlaɪt …
3eh — ünl. 1) Olur, peki veya fena değil anlamlarında kullanılan bir söz Eh! Bize gerekli olan da o; bütçemizi doğrultur, pansiyoner olmaktan vazgeçeriz. A. İlhan 2) Bezginlik anlatan bir söz Eh, dün geceki kafayla bu kadarı olacaktı elbet! N. Cumalı …
4saraylı — sf. Osmanlı İmparatorluğu nda padişah sarayında bulunmuş olan (kadın) Fena değil, saraya gidecek, saraylı olacak. H. E. Adıvar …
5iç güveyisinden hâllice — şaka nasılsın sorusuna eh işte, fena değil anlamında verilen karşılık …
6hava — is., Ar. hevā 1) Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı 2) Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal 3)… …
7yemek — 1. is., ği 1) Yemek yeme, karın doyurma işi Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı 2) Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam 3) Günün belli saatlerinde yenilen besin Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir …
8adı çıkmak — 1) kötü bir ün kazanmak Onun adı çıkmış yoksa fena adam değil. 2) hakkı olmayan bir ün kazanmak …