evk

  • 61ehlizevk — is., esk., Ar. ehl + ẕevḳ Güzel veya çirkin hükmünü verdiren duyguya sahip, zevkli kimse …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 62zevk — is., Ar. ẕevḳ 1) Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık. Y. K. Beyatlı 2) Güzeli çirkinden ayırt etme yetisi,… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 63zevkiselim — is., esk., Ar. ẕevḳ + selīm En yüksek zevk Şehrin zevkiselimi mevzubahis olunca bu hususta bir karar vermek hakkı belediye meclisine aittir. H. Taner Birleşik Sözler zevkiselim sahibi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 64zevküsefa — is., Ar. ẕevḳ + ṣafā Eğlenme, eğlence Dört beş ay sürecek bir zevküsefa âlemine sizleri davet ettik. S. F. Abasıyanık …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 65(enebh-2): nebh-, embh-, m̥bh- —     (enebh 2): nebh , embh , m̥bh     English meaning: wet, damp; water; clouds     Deutsche Übersetzung: “feucht, Wasser”, out of it “Dampf, Dunst, Nebel, Wolke”     Note: (Kontaminationsform nembh ); partly emb , omb from embh , ombh… …

    Proto-Indo-European etymological dictionary

  • 66chevkinite — ˈchefkə̇ˌnīt, evk noun ( s) Etymology: German tschewkinit, from Konstantin V. Chevkin (Tschewkin) died 1875 Russ. general and chief of Dept. of Mines of Russia + German it ite : a mineral approximately (Fe,Ca)(Ce,La)2(Si,Ti)2O8 consisting of… …

    Useful english dictionary