evde
1evde kalmak — tkz. kızın evlenme çağı geçmiş olmak Hiç evlenmeyen kız olur muymuş, evde kalmış mı dedirtecen kendine? E. Işınsu …
2anahtarı beline takmak — evde yönetimi ele almak …
3dört duvar arasında kalmak — evde, kapalı bir yerde kalmak zorunda olmak Ömrünü dört duvar arasında geçirmiş, çocuklarından başka insan yüzü görmemiş temiz bir ev kadını birdenbire değişemezdi. R. N. Güntekin …
4göbeği sokakta kesilmiş — evde durmayıp hep sokaklarda gezen, sürtük …
5EHL-İ MEDER — Evde oturan. Medeni …
6ETLAD — Evde doğan câriyeler. * Eski mal. * Damızlık denilen doğurucu hayvan …
7SÜKKÂN-I HÂNE — Evde oturanlar. Hâne sâkinleri …
8TA'VİN — Evde kâhyâ kadın …
9TECEMMÜLÂT-I BEYTİYE — Evde bulunan eşya. Evin nizamını tamamlayan eşya …
10erişte — evde yapılmış, şehriye yerie hamur kurusu …