etki
1etki — is. 1) Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir Bu etki, genç kuşak konservatuvar mezunlarında yerini daha doğal bir Türkçeye bırakıyor. H. Taner 2) Bir etken veya bir sebebin sonucu Tokadın etkisi kötü oldu. 3) mec …
2yan etki — is., tıp 1) Tedavi için uygulanan ilacın kişide kullanım amacı dışında sebep olduğu olumsuz etki 2) Dolaylı yapılan etki …
3kılcal etki — is., fiz. Birbirine değen bir sıvı ile bir katının molekülleri arasındaki etki …
4bozucu etki — is., fiz. Enerji sisteminde aniden ortaya çıkan, üretim kaybından, yük kesintisinden veya tesis, kablo, hat arızasından kaynaklanan belirgin değişiklik …
5izlenim vermek — etki bırakmak Görevlilerin edalı ve dıbır dıbır yürüyüşleri bir geçit töreni izlenimini verir. S. Birsel …
6nüfuz — (A.) [ ذﻮﻔﻥ ] 1. etki etme, işleme. 2. etki gücü. ♦ nüfuz etmek işlemek, etki etmek …
7fotojenik — sf., ği, fiz., Fr. photogénique 1) Işığın bazı cisimler üzerine yaptığı kimyasal etki ile ilgili veya bu etkileri yaratma özelliği taşıyan 2) Fotoğraf kâğıdını çok etkileyen Mavi, fotojenik bir renktir. 3) mec. Fotoğrafta veya sinema filminde… …
8güç — 1. sf. 1) Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül Eski yazıyı öğrenmek güç bir işti. 2) zf. Zorlukla Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler gücü gücüne güçbeğenir güç bela Atasözü, Deyim ve Birleşik… …
9akıntıya kapılmak — 1) bir akıntının etki alanına girmek, akıntı ile birlikte sürüklenmek 2) mec. etki altında kalarak bir topluluğun davranışına katılmak …
10Francois Rosse — François Rossé François Rossé est un compositeur, pianiste et improvisateur français, né en 1945. Il étudie d abord le piano puis l analyse musicale et la composition. Il fut l un des derniers élèves d Olivier Messiaen au CNSMDP. Il étudie… …