eti
51diş eti-damak ünsüzü — is., dbl. Dil ucunun, üst diş etleriyle ön damağa dokunmasından oluşan ünsüz, diş damak ünsüzü: c, ç, z, s, n, j, ş …
52diş eti-dudak ünsüzü — is., dbl. Alt dudağın üst dişlere dokunmasıyla oluşan dudak ünsüzü, diş dudak ünsüzü: f, v …
53göğüs eti — is. Göğüs kısmında bulunan et …
54soya eti — is. Soya fasulyesinden elde edilen, beyaz peynire benzeyen, kolesterol içermeyen bir tür yiyecek, soya loru, tofu …
55insanın eti yenmez, derisi giyilmez; tatlı dilinden başka nesi var? — insan kendisini ancak tatlı diliyle sevdirebilir anlamında kullanılan bir söz …
56kedi (veya eti) ne, budu ne? — 1) yaşı küçük anlamında kullanılan bir söz 2) imkânları, gücü sınırlı, parası az anlamında kullanılan bir söz …
57kuş vardır eti yenir, kuş vardır et yedirilir — öyle kişiler vardır ki acımadan en ağır işte kullanılır, öyle kişiler de vardır ki iş gördürmek şöyle dursun onlara hizmet edilir …
58insan eti yemek — birini çekiştirmek …
59her kuşun eti yenmez — herkes zorbalığa boyun eğmez, buna karşı gelecekler de çıkar anlamında kullanılan bir söz …
60antar-i-ayati-eti — अन्तरिअयतिएति …