eskiden
1eskiden — zf. Geçmiş zamanlarda, geçmiş çağlarda, geçmişte, mukaddema Maşallah... Seni eskiden tanıyora benziyor. M. Yesari …
2eveli — eskiden …
3ezeli — eskiden …
4sürüp gitmek — eskiden olduğu gibi, eskiden nasılsa gene öyle olmak, öyle devam etmek Fakat bereket ki bu nevi duygular ancak masal ve romanlarda sürüp gider. R. N. Güntekin …
5eskisi kadar (veya gibi) — eskiden olduğu gibi, eskiden olduğu biçimde Doğal güzellikler artık eskisi gibi turist çekmiyor. N. Cumalı …
6HEYAMOLA — Eskiden ramazanlarda para toplamak gayesiyle mahalle çocukları tarafından teşkil edilen bir nevi dilenci alaylarında söylenen bir tâbirdir. * Eskiden gemiciler gemi demirini çekerken veyahut bir amele inşaatta ağır bir şey kaldırırken yahut da… …
7ALAYBOZAN — Eskiden kullanılmış olan bir çeşit fitilli tüfek …
8AMİN ALAYI — Eskiden çocukların ilk okula başladığı gün yapılan merasim …
9ATEŞ-İ RUMÎ — Eskiden kullanılan bir silâh çeşitidir. Kara ve deniz muharebelerinde yangın çıkartmak için kullanılırdı …
10AZAME — Eskiden, büyük görünmesi için kadınların bağladıkları arkalık …