eskiden

  • 91bir zaman — zf. 1) Geçmiş zamanda, eskiden, vaktiyle Görsem Erenköyü ndeki leylaklı bahçede / Cananla bir zaman konuşup içtiğim yeri Y. K. Beyatlı 2) Belirli bir süre, biraz Tarlalar arasında bir zaman gezindik. S. F. Abasıyanık …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 92bir zamanlar — zf. Zamanında, vaktiyle, eskiden …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 93bura — is. Bu yer Eskiden buranın, şişman bir valisi vardı. M. Ş. Esendal …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 94çiçekçi esnafı — is., tic., esk. Kabzımal Bu kabzımallara eskiden çiçekçi esnafı derlermiş. M. Ş. Esendal …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 95çivit — is., di Eskiden çivit otundan, bugün yapay yollarla elde edilen, mavi renkli, sarılığını gidermek için çamaşırın son suyuna karıştırılan toz boya Gömleğime yine çivit koymuş annem. Y. Z. Ortaç Birleşik Sözler çivit mavisi çivit otu çivit rengi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 96çorak — sf., ğı 1) Bitkisi iyi olmayan (toprak) Biz geçtiğimiz zamanlar, Sina Çölü, Peygamber Musa nın geçtiği zaman kadar ıssız, boş, kuru ve çoraktı. F. R. Atay 2) Verimli olmayan (toprak) 3) Acı (su) 4) mec. Verimsiz, kısır, bakımsız, yoksul Hayatımın …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 97daire — is., Ar. dāˀire 1) Bir yapının konut olarak kullanılan bölümlerinden her biri, kat Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş. H. F. Ozansoy 2) Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 98duka — is., tar., İt. duca 1) Dük unvanının eskiden kullanılan biçimi Sırplar bir defa İpek te kongreye benzer bir toplantı yaparak imparatorluktan ayrılmak ve Sırbistan tacını Savoie dukasına vermek istediler. F. R. Atay 2) Bir çeşit Venedik altın… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 99evvel zaman — zf. Çok önceden, çok eskiden, önceleri Bir evvel zaman içinde / Kalbur saman içinde …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 100evvelce — zf. 1) Önce 2) Önceleri, eskiden Evvelce, yolda bir yere çarpmaktan, bir şey devirmekten korkar gibi sünepe sünepe yürürdü. R. H. Karay …

    Çağatay Osmanlı Sözlük