eskiden

  • 81Bedros Kapamajian — (Armenian: hy. Պետրոս Քափամաճեան) (1840 Van 1912), was an Armenian citizen of the Ottoman Empire, a textile trader, and mayor of the town of Van. [By Y. G. Çarkçıyan, (1953), Armenians working for the Ottoman Empire between 1453 1953 (tr:Türk… …

    Wikipedia

  • 82Türkische Sprache — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Bulgarien, Griechenland, Mazedonien, Rumänien, Kosovo, außerdem unter türkischen Migranten in Westeuropa, Nordamerika und Australien Sprecher Geschätzte 6 …

    Deutsch Wikipedia

  • 83âdet — is., top. b., Ar. ˁādet 1) Görenek Bayram tebriki bir güzel âdettir. B. Felek 2) Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre 3) Belirli yaşlar arasında kadınların ayda bir döl yatağından kan gelmesi durumu, aybaşı Atasözü, Deyim ve Birleşik… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 84ağlayıcı — is. Ölünün ardından ağlamak için para ile tutulan kimse, ağıtçı, yasçı Eskiden tabutlar arkasında para ile tutulmuş ağlayıcılar giderdi. F. R. Atay …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 85akmak — den, ar 1) Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış. S. F. Abasıyanık 2) Bu gibi maddeler aşağıya, yere düşmek Üstünden sular akıyor. 3) Sıvı bir madde… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 86aslankuyruğu — is., bit. b. Ballıbabagillerden, eskiden hekimlikte terletici olarak kullanılan bir bitki, yer pırasası (Leonurus) …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 87bayrı — sf., esk. Çok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan, kadim …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 88belsoğukluğu — is., tıp Üreme organlarının akıntılı ve bulaşıcı bir hastalığı Ta eskiden, yirmi sene evvel bir belsoğukluğu geçirdimdi. S. F. Abasıyanık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller belsoğukluğuna uğratmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 89benzeyişsizlik — is., ği Benzeşmeme durumu O kadar çok değişiklik, o kadar büyük bir eskiden ayrılık ve benzeyişsizlik var. Ç. Altan …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 90bir vakitler — zf. Geçmiş zamanda, eskiden, vaktiyle …

    Çağatay Osmanlı Sözlük